Michael AltenburgAlman besteci ve ilahiyatçı.
Doğum Tarihi: 27.05.1584
Ülke: Almanya |
İçindekiler:
- Doğum ve Erken Yaşam
- Öğretmenlik ve Kantörlük
- Rahiplik Kariyeri ve Müzikal Başarılar
- Savaşın Gölgesi
- Tragedya ve Dönüş
- Ölüm ve Miras
Doğum ve Erken Yaşam
Michael Altenburg, 27 Mayıs 1584 tarihinde Erfurt’a yakın Alach köyünde demirci Ulrich Altenburg’un oğlu olarak doğdu. Eğitimine 1590 yılında başladı ve daha sonra Erfurt Üniversitesi’nde teoloji eğitimi alarak 1599 yılında lisans derecesi ve 1603 yılında yüksek lisans derecesi aldı.
Öğretmenlik ve Kantörlük
1600 yılında Altenburg, Erfurt’taki bir okulda öğretmen oldu ve 1601 yılından itibaren Andreaskirche’de kantör olarak görev yaptı. 1607 yılında kiliseye bağlı okulun rektörü olarak atandı.
Rahiplik Kariyeri ve Müzikal Başarılar
1609 yılında Altenburg, öğretmenliği bırakarak papaz oldu. Tröchtelborn’a taşındı ve 1621 yılına kadar papazlık yaptı. Bu süre zarfında birçok müzik eseri bestelemiş ve yayınlamış, Orlando di Lasso’ya benzemeleriyle dikkat çekmiştir. Altenburg, Tröchtelborn’da yetenekli bir koro kurmuş ve onlar için birçok vokal eser yazmıştır. Bestecilik şöhreti zirveye çıkmış, Michael Praetorius’un çocuklarının müzik eğitimini kendisine emanet ettiği rivayet edilmiştir.
Savaşın Gölgesi
1621 yılından sonra Altenburg, Sömmerda’daki Bonifaciuskirche’de papaz oldu. Ancak bu dönem, en verimli yıllarının sonunu işaret etti. Otuz Yıl Savaşlarının dehşeti hayatını alt üst etti ve sanatın gücüne olan inancını sarsıp yok etti. Ailesi ve cemaati, işgal altındaki orduların yağmalamaları ve şiddetiyle acı çekti.
Tragedya ve Dönüş
1636 yılında veba salgını, eşi Katharina ve on üç çocuğundan onunu da içeren cemaatini vurdu. Savaştan kaçarak barınak arayan Altenburg, 1637 yılında Erfurt’a geri döndü ve kısa bir süre papazlık yaptıktan sonra 1638 yılında tekrar Andreaskirche’nin papazı oldu.
Ölüm ve Miras
Michael Altenburg, 12 Şubat 1640 tarihinde vefat etti. Müzikal üretimi genellikle vokal konçertolar, motetler ve kora parçalarından oluşmaktaydı. Hayatı boyunca yüksek saygı gören kutsal müziği, ölümünden sonra da takdir edilmeye devam etti ve eleştirmenler onu Protestan kilise müziğini erken dönemde popülerleştiren bir isim olarak nitelendirdi.