Colin Farrell
Film ve tiyatro oyuncusu
Colin Farrell’ın Hayatı
Colin Farrell, 31 Mayıs 1976’da Dublin, İrlanda’da doğdu. Büyük bir ailede yetişti, babası Imon Farrell Shamrock Rovers için futbol oynarken annesi Rita Farrell ev işleriyle uğraşıyor ve çocukları büyütüyordu. Colin’ın iki kız kardeşi ve bir de abisi vardı.
Çocukluğunda Colin, Castleknock Ulusal Okulu’na gitti ve daha sonra yerel bir kolejde eğitim aldı. Ancak isyankar doğası ve akademik konulara ilgisizliği onun kolejden bir öğretmenle fiziksel bir kavgaya girmesine neden oldu ve kolejden uzaklaştırıldı. Ne yapacağını bilemeyen Colin, arkadaşlarıyla birlikte Avustralya’ya seyahat etmeye karar verdi. Orada bir yıl geçirdikten sonra abisi onu bir tiyatro okuluna yazılmaya teşvik etti.
Colin, “The Gaiety School of Acting”e katıldı ancak sonunda okulu bıraktı. Bunun yerine reklamlarda yer almaya başladı ve kısa bir süre sonra “The Disappearance of Finbar” (1996) filminde küçük bir rolle sinema kariyerine adım attı. Londra’daki Donmar Warehouse tiyatrosundaki sahne performansları sırasında Colin, oyuncu Kevin Spacey’nin dikkatini çekti. Spacey, üreticilere Colin’a “Ordinary Decent Criminal” (2000) filminde küçük bir rol vermesi konusunda ikna etti. Film ticari anlamda başarısız olsa da Colin’in performansı olumlu eleştiriler aldı.
Çıkışını, savaş draması “Tigerland” (2000) filmiyle yapan Colin, Piyade Roland Bozz rolünü oynuyordu. Bu film kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu, ona övgüler ve eleştirmenlerden olumlu yorumlar getirdi. Colin’in kariyeri 2002’de, savaş draması “Hart’s War” ve geleceğe dönük gerilim filmi “Minority Report”un yayınlanmasıyla hız kazandı.
Başarısına rağmen, Colin 2004 yılına kadar uluslararası izleyici için nispeten bilinmiyordu. Büyük kral Alexander’ı canlandırdığı tarihi dram “Alexander” (2004) filmi, ona dünya çapında tanınırlık getirdi. Film karışık eleştiriler alsa da Colin’in performansı onu tanınan bir yıldız haline getirdi.
Sonraki yıllarda, Colin “The New World” (2005) ve “Miami Vice” (2006) gibi çeşitli filmlerde yer alarak Hollywood’da pozisyonunu sağlamlaştırdı. Polisiye drama “Cassandra’s Dream” (2007) ve kara komedi “In Bruges” (2008) filmlerindeki performansları eleştirmenlerden büyük övgü aldı.
Son yıllarda, Colin “The Lobster” (2015) filminde ve “True Detective” dizisinin ikinci sezonunda geri dönüş yaptı. Bu projeler, onun çok yönlü oyunculuk yeteneklerini sergiledi ve eleştirmenlerden övgüler aldı.
Kişisel hayatında, Colin, eskiden parti adamı ve sorunlu kişiliğiyle tanındığı dönemlere kıyasla daha huzurlu bir yaşam tarzını benimsedi. Parklarda vakit geçirmeyi, yoga yapmayı ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmeyi sever. Colin, oyuncu Kim Bordenave ve Alicja Bachleda-Curuś ile ilişkiler yaşamış ve ondan iki oğlu olmuştur.
Colin, evlilik kurumuna inanır ama herkes için uygun olmayabileceğini kabul eder. Babalık deneyimini değerli bulur ve çocuklarına sahip olmanın başına gelen en iyi şey olduğunu düşünür. Başarısına rağmen, sanatı için fedakarlık yapmaya ve ilgisini çeken düşük bütçeli projelerde çalışmaya açıktır.