Trump’ın ilk gün tarifeleri, henüz hayata geçirilmedi ama hala Amerikan tüketicilerinin üstleneceği bedeli görmezden geliyor.
Burada gri bir alan yok: tarifeler, başka ülkeler üzerinde bir vergi değildir; sonuçta yalnızca Amerikan vatandaşlarının daha yüksek fiyatlar ödemesine yol açar. Yine de Trump, birinci döneminde olduğu gibi şimdi de tarifeler uygulama niyetinde, fakat bunun Çin ile başlamadığını belirtiyor.
Seçim kampanyasında, ilk gününde ardı ardına %60 oranında Çin’den gelen ürünlere tarifeler getireceğini vadetti. Buna ek olarak %10’luk bir tarife daha açıklamıştı. Ancak bu vaatler yerine, yeni tarifeler 1 Şubat 2025’ten itibaren Meksika ve Kanada için geçerli olacak.
Bu ülkelerde %25’e kadar tarifeler uygulanacak, ancak henüz kesin bir rakam belirtilmedi.
Çin’den gelecek her türlü tarifenin etkisi, büyük ölçüde üretimi burada gerçekleştirilen Apple’ı da etkileyecek. Trump, daha önceki sözlerini tam olarak yerine getirmezken, yine de bu tarifeleri bir gün uygulama sözü veriyor.
Ayrıca, Çin’i de içeren BRICS grubunda yer alan on ülkeye tarife getirme tehdidinde bulundu. Trump, TikTok’un bir ABD şirketine satılmasını engellerse Çin üzerinde tarifeleri ve vergileri artırma sözü verdi, fakat bu artırımların miktarı belirsizliğini koruyor.
Tarifelerin nedenleri hakkında bilgi sızdıran bir kaynağa göre, Trump, Başkan Xi Jinping ile bir anlaşma yapmak istiyor. Ancak diğer kaynaklar, Trump’ın her zaman olduğu gibi fikirlerini çabuk değiştirebileceğini belirtiyor.
Başka bir olası neden, Trump’ın tarifelere ait gelirleri toplamak için bir dış gelir hizmeti oluşturma isteği. Bu, Kongre onayı gerektirecek ve mevcut süreçten nasıl farklı olacağı henüz belli değil. Ayrıca, Kanada ve Meksika tarifeleri için de neden çekimser kaldığı belirsiz.
Sonuç olarak, ABD’li işletmeler maliyetlerin nasıl artacağı konusunda yeni bir bilgiye ulaşamıyor; dolayısıyla, ABD’li tüketiciler de fiyatların nasıl yükseleceği konusunda net bir bilgiye sahip olmuyor.
Apple ve Fiyatlarına Etkisi
Apple, daha önce Trump’tan indirimler almayı başardı fakat bu sürekli olmadı. Ayrıca son yıllarda, Çin’e bağımlılığını azaltmak için tedarikçilerini Hindistan gibi ülkelere kaydırmaya çalışıyor.
Tarifelerin amacı, aslında üretimin ve imalatın ABD’ye kaydırılması. Eğer yurt dışında üretim yapmak daha pahalı hale gelirse, firmaların ABD’de fabrika kurumu için milyarlarca yatırım yapacakları düşünülüyor; ancak bu durumu sonraki yönetim değerlendirebilir.
Ancak, firmaların muhtemelen Çin’den diğer ülkelere yönelmeleri bekleniyor. Bu ülkelerde de ABD’de daha düşük tarifeler uygulanırsa, firmalar bu riski göze alacaklar. Bu durumda, Apple’ın bu kaymayı gerçekleştirmesi göze çarpıyor; CEO Tim Cook bu değişikliğin, ABD’deki iş gücü eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyor.
Tüketiciler Üzerindeki Etkisi
Ekim 2024’teki bir raporda, Tüketici Teknolojileri Derneği (CTA), önerilen tarifelerin tüketiciler üzerindeki etkisini inceledi. Bu raporda, şirketlerin ABD’ye taşınmayacağı sonucuna vardı ve “beklenmedik sonuçlar” olacağına dikkat çekti.
Bu sonuçlar arasında, ABD’nin kredi notunun düşmesi ve yabancı ülkeler tarafından artan ticaret kısıtlamaları yer almakta. Ayrıca, ABD’nin uluslararası düzeydeki itibarı üzerinde de önemli zararlar doğurması bekleniyor.
Özellikle kesin tarifelerin belirlenmediği dönemlerde, ABD’lilerin nasıl etkileneceğini tahmin etmek zor; fakat kötü olacağı kesin. CTA, dizüstü bilgisayarların ve tabletlerin %46 oranında daha pahalı olabileceğini, masaüstü bilgisayarların ise %6.2 artış gösterebileceğini tahmin ediyor.
Apple, trilyon dolarlık bir şirket olması nedeniyle, bu artışları karşılayabilir. Satışların düşmemesi için bu fiyat artışlarını üstlenmeyi seçebilir. Ancak genellikle tarifelere maruz kalan şirketler, nihayetinde tüketicilerin ödemesi gereken fiyat artışlarını yansıtır.
Trump artık tarifelerin “bizleri çok zengin yapacağını” ifade ediyor. Ancak bu durumdan gerçekten yararlanacak olanlar, sadece tüketicilerin ödeyeceği daha yüksek fiyatlar olacak; bu paralar da hükümete gidecek.