Alfred Jules Ayer
İngiliz Filozof
Doğum Tarihi: 29.10.1910
Ülke: İngiltere
Erken Yaşam ve Eğitim
Alfred Jules Ayer (29 Ekim 1910 – 27 Haziran 1989), İngiltere doğumlu bir filozof ve mantıksal empirizmde önemli bir figürdü. Londra’da doğan Ayer, eğitimini Eton ve Oxford’daki Christ Church Koleji’nde aldı.
Kariyer ve Etki
1932’de Ayer, Viyana’ya seyahat etti ve burada “Viyana Çemberi” adındaki filozoflar, bilim adamları ve matematikçiler grubuyla tanıştı. Onların merkezi ilkesi “doğrulama prensibi” idi.
Mantıksal Pozitivizm ve Doğrulama Prensibi
Onun etkili eseri “Dil, Gerçeklik ve Mantık” (1936)’ta, Ayer bir doğrulama prensibi versiyonu önerdi ve bu prensibe göre bir önerme anlamlıdır sadece analitik ise (anlamı kendi doğruluk veya yanlışlığını belirler) veya bazı alışılmış deneyin “doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek için hizmet edebileceği” durumda (yani, deneysel bir hipotezse). Ayer, metafizik, teolojik ve etik ifadelerin kelimenin tam anlamıyla anlamsız olduğunu ve dolayısıyla ne doğru ne de yanlış olduğunu iddia etti.
Metafiziği Reddetmek ve Duyumcu Teorisi
Ayer’e göre, metafizik ifadeler mantıksal ve dilbilimsel hataların sonucuydu. Ancak, etik, estetik ve belirli dini yargıların “duyumsal” bir gücü olduğu kabul edildi ve bunlar ifade edenlerin iç durumlarını ifade eder ve dolayısıyla psikolojinin alanına girer.
Sonraki Hayat ve Miras
Popülerlik Kaybı ve Analitik Felsefe
Mantıksal pozitivizm, ilk popülerliğine rağmen, anlamlı bilimsel hipotezleri dışlamayan bir şekilde doğrulama prensibini formüle etmede zorluklarla karşılaştı. 1950’lerin ortalarına gelindiğinde, popülerliğini yitirmiş olsa da, yöntemleri analitik felsefe tarafından benimsenmişti.
Devam Eden Katkılar ve Etki
Kariyeri boyunca, Ayer önemli eserler yayınlamaya devam etti. “Deneyimsel Bilginin Temelleri” (1940), “Bilginin Sorunu” (1956) ve “Russell ve Moore: Analitik Miras” (1971) gibi eserleriyle tanınmıştır. Yazıları netlik ve kesinlikleriyle bilinir ve eleştirisel yaklaşımını paylaşmasa da değerli analizler sunar.
Oto-Biyografi ve Tanınma
Ayer’in iki cilt halinde yayımlanan otobiyografisi, kişisel ve entelektüel yolculuğuna dair içgörüler sunar. Felsefeye yaptığı katkılar, ona 1952’de British Academy’ye seçilme, Emeritus Profesör unvanı (1959) ve şövalyelik (1970) gibi birçok onur getirmiştir.