SON DAKİKA

Bilim Adamları

Arthur Schopenhauer

Arthur Schopenhauer

Arthur Schopenhauer

Historik ilerlemeyi reddeden Alman idealist filozof

Doğum Tarihi: 22.02.1788
Ülke: Almanya

İçindekiler:

  1. Arthur Schopenhauer’ın Biyografisi
  2. Erken Hayatı ve Eğitimi
  3. Sonraki Yıllar ve Felsefi Katkıları

Arthur Schopenhauer’ın Biyografisi

Arthur Schopenhauer, tarihsel ilerlemeyi reddeden Alman bir filozoftur. En tanınan eseri “İrade ve Temsil” (“The World as Will and Representation”) (1819-44) adlı eseridir. Bu eserde dünyanın ve insanların özünü bilinçsiz bir “yaşama iradesi” olarak sunar.

Erken Hayatı ve Eğitimi

Arthur Schopenhauer, 22 Şubat 1788’de Gdansk (şimdiki adıyla Gdansk) Almanya’da doğmuştur. Zengin bir tüccar ailesinden gelmektedir. Babası Heinrich Floris Schopenhauer (1747-1805), ruh hali değişken ve depresyona yatkın olsa da dürüst ticaret anlayışıyla tanınan biriydi. Annesi Johanna Henrietta Schopenhauer (1766-1823), bir senatörün kızı olup sanata tutkusu olan biriydi ve 1830-31’de 24 ciltlik bir koleksiyonunu yayımlamıştır.

Schopenhauer çocukluğunda sistematik bir eğitim almadı. Babası onun aile işini sürdürmesini isteyerek dokuz yaşında Le Havre’da bir arkadaşı ile iş ortaklığı yapacak şekilde gönderdi. Kısa bir süre Hamburg’da özel bir okulda okuduktan sonra Avrupa’yı dolaşarak eğitim almaya karar verdi. Bu deneyim ona “sadece kelimeleri” okumanın anlamsızlığını ve dünyayla doğrudan ilişki kurmanın kıymetini öğretti.

Babasının ölümünden sonra Schopenhauer’ın annesi ona üniversite eğitimi alma izni verdi. 1809’da Göttingen Üniversitesi’nde tıp öğrencisi olarak kaydoldu ancak daha sonra felsefe fakültesine geçerek Plato ve Kant’ı özenle çalıştı. 1811’de Berlin Üniversitesi’nde F. A. Wolf’un Yunan ve Latin edebiyatı tarihi, Friedrich Schleiermacher’in felsefe tarihi ve Johann Gottlieb Fichte’nin felsefe derslerini dinledi. Doktora tezini 1813’te Jena Üniversitesi’nde “Yeterli Neden İlkesinin Dört Kökeni Üzerine” konulu olarak savundu.

Sonraki Yıllar ve Felsefi Katkıları

1814’te annesiyle arasının bozulmasıyla, ona babasıyla ilgili soğukluğunu asla affetmeyen Schopenhauer Dresden’e yerleşti. Burada Johann Wolfgang von Goethe ile Weimar’da annesinin edebi salonunda tanıştığı 1813-14 döneminde yaptığı görüşmelerden esinlenerek “Görme ve Renkler Üzerine” (1816) adlı incelemesini yazdı. 1818 Mart’ında “İrade ve Temsil” (The World as Will and Representation) adlı büyük eserinin ilk cildini tamamladı. Ne yazık ki, kitabın ilk baskısının alamadığı ve çoğu geri dönüştürülen kopyanın sonucunda derin bir hayal kırıklığı yaşadı. Ardından Berlin’deki öğretmenlik kariyerinde 1820’de G. W. F. Hegel’in olumsuz eleştirileriyle karşılaşan Schopenhauer hayal kırıklığı yaşadı.

1831’de Schopenhauer Frankfurt’a yerleşti, burada yazmaya devam ederek öncelikle büyük eserinin ilk cildine ekler ve fikirlerini popülerleştirdi. Daha sonra “Parerga ve Paralipomena” (1851) adlı eseriyle başarıya ulaşmasına ve gitgide artan ününe rağmen, Schopenhauer manevi yalnızlık hissiyle boğuştu. Ancak, çalışmalarının istisnai önemine ve özgünlüğüne yürekten inandı. Kendisini Kant’ın öğrencisi olarak gören Schopenhauer, deneyi, “fenomenler dünyası”nı insanlara “temsil” olarak verildiğini iddia etti ve uzay, zaman ve nedensellik de dahil olmak üzere, onun a priori formları olarak hizmet etmektedir. Özne ve nesne, “temsil” dünyasının ilişkisiz anlarıdır. “Kendiliğinden olan şey” olarak düşündüğü irade, Schopenhauer için naturel bir güç ve insan etkinliğinde ortaya çıkar ve akıl yalnızca bu “iradenin” bir aracıdır. “Özde” olarak irade, nedenler ve etkiler ötesinde bir yerdedir, ancak “temsil” dünyasında sonsuz farklı “nesnelerle” kendini gösterir. Nesnelik aşamaları (inorganik doğa, bitkiler, hayvanlar, insanlar), “iradenin” “adil nesneleri” olarak fikirlerin (Platonik anlamda) hiyerarşisini yansıtan bir birlik oluşturur. Her nesnelerleştirme, mutlak hakimiyet için bir çaba taşır. Canlı doğa ve toplumun alanında irade, “yaşama iradesi” olarak, hayvan içgüdülerinin ve insan bencilliğinin kaynağı olarak ortaya çıkar. Her birey, “kendi kendini yaşam iradesinin tümü olarak gerçekleştirir”, diğer bireyler ise temsilde birbirine bağımlı bir şey olarak var olurlar ve bu da

Düşüncenizi Paylaşın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Teknoloji Haberleri