Gyorgy MolnarOmega grubunun gitaristi
Ülke:
Macaristan |
İçindekiler:
- Omega Efsanesi: Dzsörö Molnár Bir Rock İkonu Olarak
- Bir Efsanenin Yükü ve Kolaylığı
- SSCB’de Yasaklı
- Uluslararası Çıkış ve Politik Müdahale
- Müzikal Evrim ve İşbirlikleri
- Senfonik Senfoni
- Uzun Ömür ve Uyum
Omega Efsanesi: Dzsörö Molnár Bir Rock İkonu Olarak
Ünlü Macar rock grubu Omega, 50 yıl aradan sonra ilk kez Rusya’da konser vereceği için, onların kalıcı mirası inkar edilemez. “Biz üç nesilden oluşan bir grubuz,” diyor gitarist Dzsörö Molnár, “büyükanneler, çocukları ve torunları konserlerimize hep birlikte alkış tutuyor.”
Bir Efsanenin Yükü ve Kolaylığı
Ancak, bir canlı efsane olmanın Molnár’a göre zorlukları var: “Buna uygun yaşamak zordur, ama aynı zamanda kolaydır. Eğer insanları seviyorsanız, kolaydır. Eğer dürüst bir şekilde yaşıyorsanız, o da kolaydır. Biz insanları seviyoruz; dürüstçe yaşamak ise özellikle bugünlerde zor, ama biz deniyoruz.”
SSCB’de Yasaklı
Omega’nın Sovyet bloğunda büyük bir popülerliği olmasına rağmen, şimdiye kadar SSCB’de hiç konser vermediler. “1970’lerde Macaristan sadece bir konser ajansı olan ‘Interkoncert’e sahipti,” diye açıklıyor Molnár. “Onlar bizi kontrol ediyordu. Moskova’dan davetiyelerimiz vardı, ama onlar yerine bir diskocu olan Neoton’u göndermeye karar verdiler. Muhtemelen bizden korkuyorlardı; biz çok ‘ağır’dık.”
Uluslararası Çıkış ve Politik Müdahale
İronik bir şekilde, Omega 1968’de İngiltere’de kaydetmek için davet edildi ve sosyalist bir ülkeden gelen ilk ve tek grup oldular. “Menajerimiz John Martin, Spencer Davis Group, The Who, Joe Cocker, Cream ve diğerleriyle çalıştı,” diye anımsıyor Molnár. “Biz onlardan ilham aldık, ama onlar da konserlerimize geldiler.”
Neyse ki, yeni uluslararası başarıları, Omega ani bir şekilde eve çağrılmasıyla kesintiye uğradı. “Bunun muhtemelen Çekoslovakya’nın Sovyetlerin işgaliyle ilgisi vardı,” diye tahmin ediyor Molnár. “İngiliz hikayesi durdu. Martin, ‘Böylesine aptalca bir karar olabileceğini hiç düşünemezdim!’ diyerek yıkıldı.”
Müzikal Evrim ve İşbirlikleri
Omega’nın müzikal yolculuğu, Batı hitlerinin cover’larıyla başladı, ancak daha sonra daha ilerici bir sese evrildi. “Biz 1967’de gruba katıldık,” diyor Molnár, basçı Tamás Mihály ve klavyeci Gábor Presser’e atıfta bulunarak. “İşte Omega o zaman gerçekten değişti.”
Presser 1971’de Omega’dan ayrılarak Lokomotiv GT’yi kurmaya karar verdi, ancak grup onun kararına saygı duydu. Scorpions ile dostane bir ilişki sürdürdüler, 70’lerin sonlarında onların açılış grubu olarak sahne aldı ve daha sonra Omega’nın hit şarkısı “Gyöngyhajú Lány”ın (“White Dove”) kendi versiyonunu yayınladılar.
Senfonik Senfoni
Omega’nın “Omega Rhapsody” adlı eseri senfoni orkestrasını da içeriyor, bu veteren gruplar arasında bir trend. “Zaten 1973 yılında ‘Szvit’ ile bunu yaptık,” diye belirtiyor Molnár. “Belki o zamanlar bile biz bilgeydik!”
Uzun Ömür ve Uyum
Omega’nın dikkat çeken uzun ömrü, sabır ve karşılıklı anlayışlarına atfediliyor. “Neredeyse 50 yıldır bir aradayız,” diyor Molnár. “Zor bir durum, ama başarıyoruz.”