Peter Doigİngiliz Sanatçı
Ülke: İngiltere
|
İçindekiler:
Peter Doig’un Biyografisi
İngiliz sanatçı Peter Doig sihirli gerçekçilik alanında çalışmalarıyla tanınır. Kanada ve Karayip adaları Trinidad ve Tobago’da büyüyen Doig, St. Martin’s ve Chelsea kolejlerinde eğitim gördü. London’da genç İngiliz Sanatçılar hareketinden birçok temsilciyle tanıştı. Chris Ofili en yakın arkadaşlarından biri oldu. 2002’de Trinidad’a taşındı.
Sanat Kariyeri
Doig resimler yapar ve yerel halka sembolik Amerikan filmleri gösterir. “White Canoe” resmi Sotheby’s’de 10 milyon dolara satıldı. 2008’de Tate’de retrospektif bir sergi düzenlendi. Manzara türünde çalışır ve eserleri karmaşık ve güzeldir, bu da ona eleştirmenlerin ve postmodernist sanattan sıkılan halkın sevgisini kazandırdı.
Benzersiz Tarzı
Doig gerçekten resim yapmaz. Onun için en önemli şey doğanın tam olarak yeniden üretilmesi değil, belirli bir yerden kendi duygularını ve onunla ilişkilendirilen hayalleri iletmektir. Hafızadan resim yapar ve ayrıca fotoğraflar, eski kartpostallar ve amatör videolar kullanır. Doig, insan varlığı izlerinin görülebildiği vahşi ve terkedilmiş yerleri resmetmekten hoşlanır. Örneğin, en ünlü tablolarından biri olan “Concrete Cabin”, Le Corbusier tarafından tasarlanmış kısmen yıkılmış bir binayı tasvir eder. Doig’un çalışmaları genellikle Munch ve Churlynes’in resimleriyle, aynı zamanda David Lynch’ın filmleriyle karşılaştırılır.
Tanınma ve Tarzı
Doig ününü nispeten geç kazandı. 1991’de Whitechapel Sanat Galerisi Sanatçı Ödülü’nü kazandı ve bu ona halkın tanınmasını getirdi. İki yıl sonra, John Moores Liverpool Sergisi’nde birinci ödülü aldı. Tanınırlığı 1994’te Turner Ödülü’ne aday gösterildiğinde sağlamlaştı. 1999’da Roy Arden ile EASTinternational için seçildi. Birkaç yıl önce Charles Saatchi “Resmin Zaferi” adlı bir sergi düzenledi ve Doig’un eserlerini sergiledi. Doig’un tarzı, hem figüratif hem de soyut olarak nitelendirilebilir. Vernik parlaması belirli bir pus oluşturur, böylece mekân algısını yok eder. Bu nedenle, eserleri yalnızca bireysel uygulamaları değil, aynı zamanda sevilen yerlerden kişisel duyguların hayal yansıtmasını da değerli kılar.