Maria Bashkirtseva’nın Hayatı
Maria Bashkirtseva, Rus kökenli Fransız bir sanatçı ve ünlü bir günlük yazarıydı. Fransız yazar Guy de Maupassant, onun mezarını ziyaret ederek şunları söyledi: “Hayatımda kapsayacağım tek Gül, yolunu güllerle süsleyeceğimi bile bile, o kadar parlak ve o kadar kısa olacağını bilerek!”
Maria, çocukluğundan itibaren edebiyat, müzik ve resim alanında dikkate değer bir yetenek gösterdi. Zengin ve soylu bir aileden gelmesine rağmen, sağlığı nedeniyle Fransa’da büyüdü. Büyük babası, onun yeteneklerini tanıdı ve eğitimini sanat üzerine yoğunlaştırdı.
Maria‘nın hayatı, zenginlik, lüks ve ilgi ile dolu olsa da yalnızlık ve hastalık tarafından gölgelenmişti. Kendi ruhuyla baş başa kaldığı, yalnızlık içinde altın bir kafeste yaşadı. Günlüğü, düşüncelerini ve duygularını bir sığınak haline getirdi ve aşk ve kayıplar üzerine kehanetlerini ve düşüncelerini yakaladı.
Fiziksel zayıflığına rağmen, Maria, sanatsal tutkularını büyük bir kararlılıkla takip etti. Profesör Julian’ın özel akademisine kaydoldu, burada yeteneği açıldı. Resimleri profesyonellikleri ve derinlikleri için övgü aldı, ona tanınma ve Salon gibi prestijli mekanlarda sergiler kazandırdı.
Ne yazık ki, Maria‘nın hayatı verem hastalığı tarafından trajik bir şekilde kısalıp son buldu, çocukluğundan beri onu rahatsız ediyordu. 23 yaşında yaşamını yitirdi ve önemli bir eserler ve hacimli bir günlük bıraktı. Yazdığı ve resmettiği benzersiz bakış açısı ve duygusal derinliği çağdaşlarını etkiledi ve bugün bile akademisyenleri cezbetmeye devam ediyor.
Maria Bashkirtseva‘nın hayatı kısa olabilir, ama sanata olan tutkusu ve bağlılığıyla doluydu. İsmi zamanla unutulmuş olabilir, ancak sanat dünyasındaki etkisi inkar edilemez. Guy de Maupassant’ın dediği gibi, o nadir ve parlak bir yetenekti, yolunun çok kısa ama son derece parlak olduğu biriydi.