Aelita Andre Avustralyalı soyut sanatçı Doğum Tarihi: 09.01.2007 Ülke: Avustralya

Aelita Andre’nin Biyografisi

Aelita Andre, Avustralyalı soyut bir sanatçıdır ve belki de dünyanın en genç profesyonel sanatçısı olarak tanınır. 9 Ocak 2007’de Avustralya’da doğan Aelita, şu anda ailesiyle birlikte Melbourne’de yaşıyor. Babası Michael Andre Avustralyalı bir sanatçıdır, annesi Nikka Kalashnikova ise Rus bir fotoğrafçıdır.

Aelita, çok genç yaşta ailesinin yaptığı resimleri yerde yayılmış tuvaller üzerinde yaparken gözlemledi. Babası bir başka tuval açtığında, Aelita boya sürmeye başladı ve o kadar içten ve tutkuyla yaptı ki babası ona devam etmesine izin verdi. Başka bir tuvali yanına yerleştirdi ve istediği gibi boyamaya devam etmesine izin verdi. Annesine göre, Aelita yürümeye başlamadan önce – 9 aylıkken – resim yapmayı öğrendi. İki yaşını yeni doldurduğunda, bazı eserleri zaten bir grup sergide yer alıyordu.

Aelita’nın ilk kişisel sergisi, ‘Renk Prodigy’ adlı sergisini 2011 yılı Haziran ayında, henüz dört yaşına girmeden New York City’de açtı. Melbourne galerilerinden birinin küratörü, Aelita’nın resimlerinden etkilendi ve Bazılarını ‘Brunswick Street Gallery’deki bir grup sergisine dahil etti ve genç sanatçının yaşını öğrenmeden önce etkinliğin reklamlarında da yer aldı. Serginin açılışı, ikinci doğum gününden kısa bir süre sonra gerçekleşti ve Nikka Kalashnikova tarafından çekilen fotoğraflar da katıldı.

Birkaç ay sonra, Aelita ve ailesi Hong Kong’u ziyaret etti, burada bir tablosu şu ana kadar en yüksek fiyata – 24.000 dolar – satıldı. New York City’deki sergi, her biri 4.400 ile 10.000 dolar arasında fiyatlandırılan 24 resmini sergiliyordu. Medya, dokuz tablosunun toplamda 30.000 doların üzerinde satılmasından sonra dört yaşındaki kızı gezegenin en genç profesyonel sanatçısı olarak adlandırdı.

Eleştirmenler ve sanat uzmanları da Aelita Andre’nin eserlerini fark ettiler ve onları soyut dışavurumculuğa bağladılar, çünkü o, otomatik yazma ve kazara yöntemler gibi surrealizm tekniklerini kullanarak çalışmalarını yapıyordu, yani ‘bilinçsiz’ ve doğaçlama yöntemler. Akrilik boya ile çalışıyor ve genellikle kabuğu, dalları ve tüyleri içeren üç boyutlu nesneleri tuvallerine ekliyor, renkleri ve dokuları karıştırmaktan keyif alıyor. New York City’deki alıcılar, resimlerindeki sadelik ve dokunun zenginliğini övdüler.

Sıradışı bir şekilde resme olan ilgisiyle, Aelita normal bir küçük kız olarak kalır. İngilizce ve Rusça konuşuyor, fakat Rusça’da daha akıcı. Piyano çalmayı öğreniyor, şarkı söylemeyi, çeşitli sanat eserlerini yapmayı ve jimnastiği uygulamayı seviyor. ‘Bebe Einstein’, ‘Çocuklar için Fransızca’, ‘My Little Pony’ çizgi dizisi ve hayvanlar, okyanuslar ve uzay hakkında BBC belgesellerini izliyor. Aelita’nın çikolata sevgisi de bir o kadar güçlüdür.