Nobuko Yoshiya20. yüzyılın ortalarında yaşamış Japon yazar,
Doğum Tarihi: 12.01.1896
Ülke: Japonya |
İçindekiler:
- Nobuko Yoshiya’nın Biyografisi
- Erken Dönem Eserleri ve Temaları
- Sonraki Kariyeri ve Tarzı
- Kişisel Hayatı ve Mirası
Nobuko Yoshiya’nın Biyografisi
Nobuko Yoshiya, 20. yüzyılın ortalarında Japon bir yazardır ve romantik kurgu alanında uzmanlaşmış en başarılı yazarlardan biri olarak bilinir. Kendisi Niigata Eyaleti’nde doğmuş olsa da çocukluğunu Moka ve Tochigi şehirlerinde geçirmiştir. Babasının sosyal hizmet görevlisi olarak çalışması nedeniyle ailesi sürekli taşınmıştır. Hem babası hem de annesi eski samuray ailelerinden gelmektedir. Yoshiya ailenin en küçük çocuğu ve tek kızı olarak büyümüştür. Küçük yaşlardan itibaren yazmaya olan sevgisini geliştirmiş ve ev işleriyle ilgilenmekten kaçınmak için yazıya sığınmıştır.
Erken Dönem Eserleri ve Temaları
Yoshiya, eserlerinde modern seksolojinin bilgilerini aktif şekilde kullanmıştır. “Hana Monogatari” (“Çiçek Hikayeleri,” 1916-1924) adlı erken dönem eserleri, elli iki romantik hikayeden oluşur ve üniversite öğrencileri arasında popülerlik kazanmıştır. Hikayelerin çoğu kızlar arasındaki romantik ilişkilere odaklanır ve trajik sonlarla biten karşılıksız bir aşkı tasvir eder. “Yaneya no Nisyojo” (“Tavan Arasındaki İki Kız,” 1919) adlı hikaye, kısmen otobiyografik olup yazarın kolej yurdunda bir komşusuyla olan ilişkisini anlatır. Sonunda kızlar hayatlarını birlikte geçirmeye karar verir. Bu hikaye, Yoshiya’nın feminist görüşlerini ve lezbiyen yönelimini açıkça ortaya koymuştur. Diğer önemli bir eseri olan “Ti no Hate Made” (“Dünyanın Sonuna Kadar,” 1920) ise “Asahi Shimbun” adlı dergiden bir edebiyat ödülü kazanmış ve Hristiyanlık etkisi altında kaleme alınmıştır.
Sonraki Kariyeri ve Tarzı
1925 yılında Yoshiya kendi dergisini olan “Black Rose” adlı dergiyi çıkarmış, bu dergi sekiz ay sürekli olarak yayınlanmıştır. Bu dönemden itibaren, kadınlar arasındaki aşkı “kız kardeşlik” şeklinde betimlemeye başlamış ve yazı üslubunu daha kabul edilebilir hale getirmiştir. Kızlar arasındaki aşk, evlilikten sonra gelişen platonik bir duygu olarak sunulmuştur. Yoshiya’nın diğer dikkat çeken eserleri arasında “Kadın Dostluğu” (1933-1934), “Bir Kocanın Sadakati” (1936-1937), “Şeytanın Alevi” (1951), “Ataka Ailesi” (1964-1965), “Tokugawa Kadınları” (1966) ve “Heike’nin Hanımları” (1971) yer alır. Yoshiya’nın metinleri bolca onomatopeik kelime, ünlem işareti ve çatı katları ve sundurmalar gibi sıradışı mekanlarda geçen sahnelerle karakterizedir, bu da canlı melodramatik bir atmosfer yaratır.
Kişisel Hayatı ve Mirası
Yoshiya, dostu Tio Momma ile olan ilişkisi hakkında açıkça konuşmuş ve birçok röportaja istekli bir şekilde katılmıştır. Savaş sırasında Kamakura’da yaşamış ve 1962’de geleneksel Japon tarzında ahşap bir ev ve bahçe inşa etmiştir. Ölümünden sonra, bu yapıyı Kamakura belediyesine kadınlar için bir kültürel ve eğitim merkezi kurma amacıyla miras bırakmıştır. Bugün, bina Nobuko Yoshiya Anı Müzesi olarak kullanılmaktadır.