Yeni Üretim Süreçleriyle Isı Dirençli Kompozitler
Üretim, bu yıl girişim sermayesi alanında en heyecan verici kategorilerden biri oldu, ancak ölçeklenebilir birçok yenilikçi malzeme ve süreç hala keşfedilmeyi bekliyor. Örneğin, termoset kompozitler, yüksek ısı direnci ve hafifliği ile havacılık ve savunma sektörlerinde yaygın olarak kullanılan malzemelerdir; ancak genellikle uzun teslim süreleri ve yüksek fiyatlar ile müşteri zorlukları yaratır.
Raven Space Systems’in Yenilikçi Yaklaşımı
Raven Space Systems, Kansas City, Missouri merkezli bir girişimdir ve ticari, standart termoset kompozit bileşenlerinin ölçeklenebilir 3D baskısını mümkün kılan yeni bir süreç geliştirdiğini iddia ediyor.
Raven’in kurucu ortağı ve CEO’su Blake Herren, “Biz aslında 3D baskıyı üretim ölçeğine açıyoruz” dedi. “Kanıtlanmış bu hazır malzemeleri alıp, bunları ilk kez 3D baskı ile otomatikleştiriyoruz,” diye ekledi.
3D Baskıda Devrim: Microwave Assisted Deposition (MAD) Teknolojisi
Raven, patentli teknolojisi Microwave Assisted Deposition (MAD) 3D baskı yöntemi kullanarak bunu başarmaktadır. Genellikle termoset kompozitler, sertleşme süreci için saatler veya günler süren bir fırınlama gerektirirken, MAD süreci bu malzemeleri baskı sürecinde anında sertleştirir; bu, lazer tabanlı metal katkı üretimine benzer bir yöntemdir.
Herren ve kurucu ortağı Ryan Cowdrey, bu teknolojiyi Oklahoma Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi oldukları dönemde geliştirmeye başladılar. Mezun oldukları dönemde, MAD 3D baskı konseptini uygulamada bir prototipe dönüştürmek için Small Business Innovation and Research programı aracılığıyla yaklaşık bir milyon dolarlık hibe aldılar. 2020’den bu yana, Raven, Hava Kuvvetleri, NASA, Ulusal Bilim Vakfı gibi kuruluşlardan yaklaşık 4.5 milyon dolarlık olmayan sulandırma sözleşmeleri aldı.
Büyüme Stratejisi ve Hedefler
Şirket, teknolojiye bir adım daha ileriye taşımak için, Backing Ventures liderliğinde 46 Venture Capital, Mana Ventures, What If Ventures ve Cape Fear Ventures katılımıyla 2 milyon dolarlık bir ön tohum finansmanı sağladı.
Bu yeni sermaye, şirketin ilk tam ölçekli üretim hatlarına; üretim ölçeğindeki 3D yazıcılar, karıştırma sistemleri ve işleme makineleri kurulumuna yönlendirilecek. Raven, gelecek yılın ikinci çeyreğine kadar 3.000 metrekarelik mevcut tesisinden, havacılık üretimi için sertifikalı daha büyük bir fabrikaya geçmeyi hedefliyor. Orada, müşteri talepleri doğrultusunda daha küçük bileşenler üreterek üretime başlayacaklar ve zamanla bu üretimi ölçeklendirecekler.
Raven’in pazara giriş stratejisi, öncelikle katı roket motorları ve hipersonik araçlar için termal koruma bileşenleri sağlamak çünkü iki kurucu, buradaki talebin Savunma Bakanlığı’ndan geldiğini belirtiyor.
Herren, “Bir zamanlar sahip olduğumuz süper güç değiliz,” diyor. “Burada büyük bir ihtiyaç var — tedarik zinciri, darboğaz sorunları, herkesin bu termal koruma ve yapı malzemeleriyle ilgili acil bir sorunu var.”
Bu sektörlerde, “yeterli tedarikçi yok,” diyor. Var olan tedarikçilerin birçoğu ise yüzyıllardır değiştiği halde aynı yöntemlerle çalışıyor. Herren, yeni 3D baskı sürecinin ölçeklendirilmesinin, yeni nesil bir fabrikanın inşasıyla birlikte ilerleyeceğini belirtiyor. Böylece, teslim sürelerini aylardan birkaç güne düşürmeyi hedefliyorlar.
Geleceğe Dönük Vizyon
Herren, “Sanayi altyapısının tedarik zinciri sorunlarını çözmek ve uluslararası düzeyde rekabet edebilmek için fabrikalarımıza yazılım ve robotların entegre edilmesini gerektiriyor,” diyor.
Hipersonikler ve roketlerle ötesinde, şirket otonom sistem sağlayıcıları, uydu üreticileri ve uzay propulsiyon şirketleriyle de görüşmeler gerçekleştirdi. Geçtiğimiz bir hafta içinde, şirket, yeniden giriş kapsülü geliştiricisi SpaceWorks ile iş birliği yaptığını açıkladı. Bu iş birliği çerçevesinde 3D baskılı yeniden giriş aracı aeroshell’leri geliştirecekler; bu yapı, uzay aracını kapsayan ve termal koruma sağlayan yapı olacak.
Herren, teknoloji hala erken aşamalarda olduğunu kabul ediyor; çünkü daha büyük yapıları baskı yapabilme yeteneğini ölçeklendirmekte bazı teknik zorluklar bulunduğunu belirtiyor. Ancak, “tam olarak geliştirildiğinde, bunun büyük ölçekli kompozitleri üretme şeklimizi değiştireceğini düşünüyorum,” diyor.
“Bunun ölçeklenmesi zaman ve sermaye alacak, ancak şu anda basit, küçük parçalar yapıyoruz ve müşteri tarafından sağlanan tasarımları kullanarak tedarik zinciri sorunlarını çözmeye çalışıyoruz,” diye bitiriyor Herren.