Google, Avrupa Birliği’nde, Dijital Pazarlar Yasası (DMA) gerekliliklerine uymadığına dair sürekli gelen şikayetler üzerine, arama sonuçlarını nasıl gösterdiğine ilişkin daha fazla değişiklik yapacağını açıkladı.
Bu değişiklikler arasında, Google’ın, otel sorguları için üç AB pazarında (Belçika, Estonya ve Almanya) gerçekleştireceği bir “kısa test” bulunuyor. Bu test, Google’ın arama motorunun sonuçları ilk kez gösterdiği şekilde, basit “mavi bağlantı” stili sonuçları sunmayı amaçlıyor.
DMA‘nın, Alphabet (Google’ın ana şirketi) için büyük yaptırımlar içeren açık pazar reformları doğrultusunda, uyumsuzluk durumunda küresel yıllık ciro üzerinden %10’a kadar ceza öngördüğünü belirtmek önemlidir. Alphabet, Mart ayından bu yana DMA’ya göre uyguladığı yeni zengin özellikler dolayısıyla bir incelemeye tabi tutuluyor fakat rakipler, bu değişikliklerin düzenlemenin kendine özgü kayırmacılığı yasaklayıcı koşullarına zarar verdiğini iddia ediyorlar.
Rekabetçi Şikayetler
Seyahat karşılaştırma siteleri, Google’ın yükümlülüklerini aşmaya çalıştığını düşünenlerin başında geliyor. Google ise yaptığı değişikliklerin, seyahat ekosistemindeki diğer oyuncuları cezalandırdığını iddia ediyor. Oliver Bethell tarafından kaleme alınan bir blog yazısında, “doğrudan rezervasyon tıklamalarının” havayolu şirketlerine, otel işletmelerine ve küçük perakendecilere yönelik olarak yaklaşık %30 oranında düştüğünü belirtti.
Teknoloji devi, DMA’ya karşılık olarak bir “böl ve yönet” stratejisi uyguluyor; bu sayede rakiplerini (büyük çevrimiçi seyahat aracıları) diğer seyahat perakendecileriyle karşı karşıya getiriyor. Bu durum, Google’ın arama motorunun trafik gönderme gücü sayesinde markaları güçlendirip zayıflatabilme yeteneği vardır.
Yeni Arama Sonuçları Formatları
DMA, kapı bekçilerini haksız piyasa gücünü kullanmaktan korumayı amaçlıyor; bu nedenle Avrupa Komisyonu’nun bu taktiği nasıl değerlendireceği merak ediliyor. Blog yazısında yer alan değişikliklerle birlikte, kullanıcıların ürünler, restoranlar ve uçuşlar aradıklarında Google rakiplerinin (karşılaştırma siteleri, meta arama motorları, inceleme siteleri vb.) sonuçlarına veya doğrudan tedarikçi veya perakendeci web sitelerine yönlendiren “genişletilmiş ve eşit formatlı” birimlerin gösterileceği belirtiliyor.
Bu seçimlerin nasıl sunulacağına bağlı olarak, Google’ın planladığı bu değişikliklerin etkisi büyük olur. Ancak blogda görsel örnekler verilmediği gibi, karşılaştırma siteleri ve tedarikçilerin web siteleri hakkında daha fazla bilgi (fiyatlar ve resimler gibi) gösteren “yeni formatlar” tanıtılacağı ifade ediliyor.
Tartışmalara Yol Açan Değişiklikler
Otel arama sonuçlarında Google’ın artık aldığı zengin formatlar, seyahat karşılaştırıcıları tarafından sıkça eleştirilen bir konu olmuştur. Google, bu özelliklerin otel sitelerini doğrudan hedef alarak rakiplerini dışarıda bırakma amacında olduğunu düşündürtüyor.
Gelişmeler ışığında, Google’ın blog yazısında belirttiği gibi, seyahat karşılaştırma sitelerinin şikayetleri daha da artmış durumda. Özellikle, otel arama sorgularına ilişkin harita görsellemesi ve oteller hakkında fiyat bilgileri gibi zengin özellikler, ancak doğrudan tedarikçileri hedef almayı sağlıyor ve rakip siteleri dışarıda bırakıyor.
Sonuç olarak, Google’ın sunduğu bu özellikler, bir yandan tüketicilere bilgi sağlarken diğer yandan da rekabeti azaltma riski taşıyor. Bethell, “Birçok paydaş değişikliklerimizden memnunken, birkaç site daha fazlasını talep ediyor,” diyerek ortada duran durumu bir kez daha vurguladı.
Hazırladığı “mavi bağlantı” testinin geçici bir çözüm olduğunu ifade eden Google, bu durumun nasıl bir kullanıcı deneyimi sunacağını anlamak amacıyla uygulanacağını belirtti.
Test, otel arama sonuçlarını daha önceki “on mavi bağlantı” formatına döndürerek bir liste halinde göstermeyi amaçlıyor; bu durumda haritalar ve diğer ek özellikler ortadan kalkacak.
Son olarak, Avrupa Komisyonu bu değişikliklerin nasıl bir etki yaratacağını ve rekabeti nasıl şekillendireceğini değerlendirmekle yükümlü. Ayrıca, DuckDuckGo gibi rakipler de Google’ın uygulamalarını sorgulamaya devam ediyor ve DMA’nın gerektirdiği “seçim ekranları” gibi unsurların etkinliğini eleştiriyorlar.