AI ile Slack Mesajlarını Patent Haline Getiren IP Copilot

Günlük ve haftalık bültenlerimize katılın, sektör lideri AI kapsamındaki en son güncellemeler ve özel içerikler için. Daha fazla bilgi edinin.


IP Copilot, yapay zekayı kullanarak fikri mülkiyet yönetimini modernize eden bir startup, bugün Salesforce Ventures ve Preface Ventures öncülüğünde 4.2 milyon dolarlık bir başlangıç yatırımı aldığını duyurdu. Yatırıma NextGen Ventures ve Notation da katıldı.

San Francisco merkezli bu şirket, aralarında 1,000’den fazla patent bulunan yapay zeka uzmanları tarafından kuruldu. Amacı, iç iletişim ve belgeleri gerçek zamanlı olarak analiz ederek, işletmelerin yenilikçi fikirleri keşfetme ve koruma süreçlerini hızlandırmaktır.

Yenilikçi Fikirlerin Keşfi için Yapay Zeka

IP Copilot’un CEO’su Austin Walters, VentureBeat ile yaptığı özel bir röportajda, “Herkes bir mucittir,” diyerek şirketin misyonunu vurguladı. Mühendisler gün geçtikçe daha meşgul hale geliyor ve hedefimiz fikirler ile patentler arasındaki sürtüşmeyi en aza indirmek, böylece daha fazla yenilikçi bireyi mucit haline getirmektir.” şeklinde ifade etti.

Diğer patent taslağına odaklanan yapay zeka araçlarının aksine, IP Copilot, günlük iş konuşmaları sırasında potansiyel olarak patentlenebilir fikirleri tespit etmek için Slack ve Jira gibi platformlarla entegrasyon sağlamaktadır.

Fikri Mülkiyet Ekiplerinin Çalışma Şekli Değişiyor

Jason Harrier, IP Copilot’a yeni katılan genel danışman, “Büyük bir şirkette bir fikri mülkiyet danışmanı, 10,000 çalışan için sorumludur. Her gün tüm Slack mesajlarını, Jira taleplerini ve değişen tüm Confluence sayfalarını okumak mümkün değil,” diyerek mevcut durumu özetledi. “Bu araç, patent ekiplerine her şeyi okuma süper gücü veriyor ve en iyi patent adaylarını otomatik olarak kategorize ediyor.”

Şirketin yaklaşımı, geleneksel makine öğrenimi ile büyük dil modellerini birleştirerek, düzenliliği ve doğruluğu önceliklendirmektedir. “Yaklaşık %60’ı geleneksel makine öğrenimidir,” diyen Harrier, “En iyi yaptığımız şey için en iyi yapay zekayı kullanıyoruz ve bunun yanında büyük dil modellerini ihtiyaç duyduğunda devreye alıyoruz.” şeklinde ekledi.

Gizlilik Endişelerine Yanıt

Gizlilik kaygılarına karşı ise sistem yalnızca kamu kanallarını izlemekte ve bir işletmenin kendi bulut ortamında uygulanabilmektedir. Walters, “Bizde her şey birinci taraf sistemi.” şeklinde vurguladı. “İletişimleri üçüncü bir tarafa göndermiyoruz.”

Bu yatırım, fikri mülkiyet yönetiminde yapay zeka dönüşümünün yaşandığı kritik bir döneme denk geliyor. AI yeniliklerinin hız kazanmasıyla birlikte, şirketler fikri mülkiyetlerini etkili bir şekilde tanımlayıp korumakta güçlük çekiyor. Çoğu AI girişimi, patent taslağını otomatikleştirmeye odaklanırken, IP Copilot’un erken keşfi vurgulaması, şirketlerin patent portföylerini oluşturma biçimini yeniden şekillendirebilir.

Startup’ın yol haritası daha geniş hedefler öngörüyor. Ticari sır yönetimi alanına da genişlemeyi ve portföy analizi için doğal dil arayüzleri sunmayı planlıyor. Bu adımlar, IP Copilot’u yalnızca bir hukuk teknolojisi aracı olmanın ötesinde kapsamlı bir fikri mülkiyet zekâ platformu haline getirebilir.

Ancak belki de şirketin en dikkat çekici yeniliği teknolojik olmaktan ziyade felsefidir. AI’nin insan uzmanlığını değiştirmeyi vaad eden birçok şirketin bulunduğu bir ortamda, IP Copilot farklı bir yol seçmiştir. Harrier, “AI senin işini almayacak,” diyerek, “ama AI kullanan bir avukat senin işini alabilir.” şeklinde önemli bir ayrım yapmaktadır.

Patent profesyonellerinin AI devrimini izlemeye devam etmesi gereken bu farklılık, kritik bir öneme sahip olabilir.

Exit mobile version