Kocaman Teknoloji Firmaları Nükleer Enerjiden Güç Alıyor
Eğer belirli bir yaşın üstündeyse, “nükleer enerji” sözcükleri muhtemelen nükleer santrallerin erimesini, ışıldayan radyoaktif atıkları, protestocuları ve oldukça kötüden apokaliptik olan diğer sahneleri akla getirir.
Ancak gerçek, nükleer enerjinin ününün 1970 ve 80’lerdeki Three Mile Island ve Çernobil felaketlerinden haksız yere lekelendiği şekildedir. Bu felaketler, insanlar ve elbette çevre için diğer enerji kaynaklarından (hatta yenilenebilirlerden bile) çok daha güvenilir bir güvenlik kaydına sahip olan nükleer enerjiyi yanlış bir şekilde yansıtıyor.
Artık 2024 yılında, Dünya’nın en büyük teknoloji şirketleri, yapay zeka (AI) sayesinde nükleer enerjiyi yeniden benimsemeye hazırlar.
Nükleer enerjiyi gücü olarak kullanan hangi şirketler?
Son 9-10 ayı ve özellikle son birkaç haftayı göz önüne aldığımızda, Microsoft, Google ve Amazon, büyük ölçekli nükleer enerji santrallerine büyük taahhütlerde bulunmak, yatırım yapmak ve/veya inşasına yardımcı olmak için duyurular yaptılar. Bu rakiplerin tesadüfi bir şekilde dünyanın en iyi bulut bilişim ve bulut depolama çözümlerinin üçü olmaları dikkat çekicidir. Aynı zamanda müşterilere ve işletmeler dahil, diğer büyük AI modellerini ve teknolojisini sunan şirketler arasında yer alırlar.
Özellikle bu yıl duyurulan ana AI-nükleer projeler şunlardır:
- Google, Küçük Modüler Reaktörler (SMR’ler) kullanmak için Kairos Power ile işbirliği yaptı.
- Microsoft, Pennsylvania’daki Three Mile Island reaktörünü yeniden faaliyete geçirmeyi kabul etti.
- Amazon, küçük modüler reaktör geliştirme konusunda Energy Northwest ile çalışıyor.
Nükleere olan ilginin sebepleri nelerdir?
Büyük bulut bilişim sağlayıcılarının AI model sağlama ve eğitme merkezlerinde ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük olduğunu belirten Nuclear Economics Consulting Group’un CEO’su ve kurucusu Edward Kee’ye göre, temiz, güvenilir elektriğin değeri oldukça yüksektir. Özellikle AI, oldukça enerji yoğun bir endüstridir ve teknoloji şirketlerinin iklim ve emisyon hedeflerine ulaşmasını engelleyen şey şu anda esas olarak fosil yakıtla çalışan bir elektrik şebekesi yoluyla enerji sağlamaktır.
Anahtar AI modellerini eğitmek için gerekli olan enerji, bulut bilişim ve veri merkezleri tarafından ihtiyaç duyulan enerji miktarının artmasıyla artmaktadır.
Teknoloji şirketleri, ihtiyaç duydukları gücü alabilmek için ticari ve politik bir iğne üzerinde hareket ediyor
Teknoloji şirketlerinin var olan elektrik şebekesinden güç almakta sorun yaşayacaklarını belirten Kee’ye göre, belediye ve özel enerji şirketleri, mevcut konut ve ticari müşterilerinin talebini aşabilecek şekilde yapılan yeni veri merkezlerine önemli bir kısmını taahhüt etmekten çekinmektedir.
Nükleer enerjinin veri merkezlerine yakın olması neden bu kadar cezbedici?
Veri merkezlerini, güç kaynağına mümkün olan en yakın konuma yerleştirerek şirketlerin avantaj sağladığını belirten Kee, bu durumun şirketler için daha iyi olduğunu açıkladı.
Büyük teknoloji şirketlerinin nükleere olan ani ilgisi uzun vadede ne anlama geliyor?
Büyük teknoloji şirketlerinin yeni nükleer santraller için para harcamaya başladığını görmek beni biraz heyecanlandırdı. Güçlü AI modellerinin, yeni nükleer enerji santrallerinin talebini artırmasına ve belki de güvenliği ve performansı optimize etmesine yardımcı olabileceği bir gelecek benim için cazip görünüyor. Eğer dünya nükleeri tekrar gözden geçirmek ve temiz enerjinin temel kaynaklarından biri olarak benimsemek için AI gerekiyorsa, ona razıyım. Acaba AI, nükleer enerji renaissance’ını getirebilir mi?