Allan KaprowAmerikalı Sanatçı
Doğum Tarihi: 23.08.1927
Ülke: |
İçindekiler:
- Allan Kaprow, Happenings’lerin Babası
- Soyut İfadecilikten Happenings’e
- Hansa Galerisi’nin Kuruluşu ve Erken Deneyimler
- Aksiyon Resmi ve Kolajın Etkisi
- Jackson Pollock’un Mirası ve Happenings’in Doğuşu
- Kolajdan Ortamlara ve Happenings’lere
- Çağdaşları ve Paralel Akımlar
Allan Kaprow, Happenings’lerin Babası
Allan Kaprow, 20. yüzyılın ortalarında sanat dünyasına önemli katkılarda bulunan Amerikalı bir sanatçı ve sanat teorisyeniydi. Sanatsal yolculuğuna sanat, müzik ve sanat tarihi üzerine çalışarak başladı. Ünlü besteci John Cage ve soyut ifadeci Jackson Pollock’un etkisi, sanat vizyonunu şekillendirmede önemli bir rol oynadı.
Soyut İfadecilikten Happenings’e
Başlangıçta soyut ifadeciliğe ilgi duyan Kaprow, hızla sanata daha deneyimsel bir yaklaşım benimsedi. Erken eserleri, dışavurumlu fırça darbeleri ve gerçek yaşam konularının kullanımını keşfetti. Ancak geleneksel resimden hızla ortamlara ve yeni kavram olan happenings’e geçiş yaptı.
Hansa Galerisi’nin Kuruluşu ve Erken Deneyimler
Kaprow, Greenwich Village’da Hansa Galerisi’ni kurdu, burada eserlerini sergiledi ve diğer sanatçılar için yaratıcı bir alan oluşturdu. Ressamının eserleri soyut ve figüratif unsurların karışımını sergiledi ve daha dinamik ve üç boyutlu eserlere evrildi.
Aksiyon Resmi ve Kolajın Etkisi
Pollock’un aksiyon resminden ilham alan Kaprow, izleyicinin eserin oluşturulmasında katılımını vurguladı. Kamış, kırılmış gazeteler ve yanıp sönen ışıklar gibi materyalleri içeren “aksiyon-kolaj” tekniklerini geliştirdi.
Jackson Pollock’un Mirası ve Happenings’in Doğuşu
Kaprow’un “Jackson Pollock’un Mirası” adlı makalesi, Pollock’un tablolarının tuval sınırlarını aştığını, etkileşimli ortamlara dönüştüğünü savundu. Bu durum, onu toplam ortamlar oluşturmaya ve happenings’in doğmasına ilham verdi; bu etkileşimli performanslar, izleyici ile eser arasındaki sınırları bulandırdı.
Kolajdan Ortamlara ve Happenings’lere
Kaprow, eserlerinin alanı genişlediğini, daha fazla unsuru içerdiğini fark etti. İzleyicinin bu ortamlarda önemli bir parça haline geldiğini gözlemledi. İzleyicileri aktif olarak dahil ederek, geleneksel sanat nesnelerinden etkileşimli deneyimlere bir geçiş sağladı.
Çağdaşları ve Paralel Akımlar
Kaprow, sanatsal keşiflerinde yalnız değildi. Robert Rauschenberg, Claes Oldenburg ve Jim Dine gibi diğer sanatçılar, eserlerinde tiyatral unsurlarla deneyler yaptılar. Avrupa’da Wolf Vostell ve Fluxus, Japonya’da ise Gutai grubu, benzer sanatsal yönelimleri izledi.