Apple’dan Yenilenebilir Enerji Büyüklüğü
Apple, Salı günü Avrupa’da 650 megavat yenilenebilir enerji için sözleşme imzaladığını duyurdu.
Yenilenebilir Enerji Projeleri
Bu projeler, ya hali hazırda işletmeye alınmış ya da yakında devreye girecek olan rüzgar ve güneş enerjisi projelerini kapsamaktadır. Üretilen enerjinin büyük bir kısmı, Apple kullanıcılarının enerji tüketimini dengelemek için kullanılacak. Mac Pro’dan Apple Watch’a kadar birçok ürün, şirketin karbon ayak izinin neredeyse üçte birini oluşturmaktadır.
Avrupa’nın Güneş Enerjisi Potansiyeli
Avrupa genelde güneşli bir kıta olarak değerlendirilmese de, Apple Yunanistan ve Letonya’da 110 megavat, İspanya’da 131 megavat ve Polonya’da 40 megavatlık solar enerji projeleri satın alıyor. Ayrıca, Romanya’daki rüzgar santrallerinin 99 megavatlık katkısı ve İtalya’daki 129 megavatlık solar-rüzgar kombinasyonu da sürece katılacak.
Çin İnovasyonu için Yatırım
Ayrıca, Apple’in tedarikçilerinin yenilenebilir enerjiye geçişine yardımcı olmak için Çin’e 150 milyon dolar yatırım yapacağını da duyurdu. Şu anda, şirketin bu ülkedeki üretim ve imalatının %90’ından fazlası yenilenebilir kaynaklar tarafından sağlanmaktadır.
Basının Tepkisi ve Politika
Bu açıklamaların dikkat çekici bir yönü, Apple’ın bölgesel web sitelerinde yer alırken, ABD basın sitesinde görünmemesidir. Daha önce, şirketin bölgesel yenilenebilir enerji alımları ile ilgili basın bültenleri bu platformda yer alıyordu. Belki de bu durum, Trump yönetiminin yenilenebilir enerjiye karşı olan antagonizmasından kaçınma isteğindendir.
Teknoloji Şirketlerinin Stratejileri
Büyük teknoloji firmaları, yenilenebilir enerjiye geçiş taahhüdünde bulunsalar da, bu tür anlaşmaları yönlendiren pratik sebepler de vardır. Güneş ve rüzgar enerji kaynakları, yeni enerji üretim kapasitesi olarak en ucuz seçenekler arasında yer alarak kömür ve doğal gazı geri planda bırakmaktadır. Ayrıca, bataryalarla birleştirildiğinde, 24/7 sürekli güç sağlayabiliyorlar.
Hız Faktörü
Bir diğer neden ise hızdır: Güneş enerji santralleri genellikle hızlı bir şekilde inşa edilebilir ve tipik olarak bir proje yalnızca 18 ayda tamamlanır. Projeler aşamalı olarak tamamlandığından, projenin bir kısmı önceden devreye girebilir. Bu hız, veri merkezleri ve yapay zeka operasyonları için enerji güvenliğini sağlamak isteyen teknoloji şirketleri için büyük bir fark yaratabilir.