Charles Bally

Charles Bally Kimdir?

İsviçreli dil bilimci Charles Bally, genel ve karşılaştırmalı dilbilime yaptığı katkılarla ve Fransız ve Alman dillerinin incelenmesiyle tanınmaktadır. 4 Şubat 1865’te Cenevre’de doğan Bally, eğitimini Cenevre ve Berlin’de almıştır. 1889’da, klasik filoloji üzerine Berlin’de doktora tezini savunmuştur.

Charles Bally’nin Çalışmaları

Charles Bally, Ferdinand de Saussure ile yakın çalışmış ve Saussure’un fikirlerinin popülerleşmesinde etkili olmuştur. Saussure’un ölümünden sonra, Bally ve Albert Sechehaye, Saussure’un 1907-1911 derslerini hazırlayarak 1916’da ünlü “Genel Dilbilim Dersleri”ni yayınlamışlardır. Bu yayın, dilbilim biliminin tarihinde en etkili teorik kavramlardan birini tanıtmıştır. Bally, Cenevre Okulu’nun kurucularından biri ve önde gelen temsilcilerinden biridir.

Bally’nin en ünlü dilbilim çalışması olan Genel Dilbilim ve Fransız Dili adlı çalışması 1932’de ilk kez yayımlanmıştır. 1944’te güncellenmiş bir baskı daha çıkmış ve 1955’te Rusça’ya çevrilmiştir. Bu kitap genel dilbilimin incelenmesini Fransız dilinin özgün özellikleri ile bir araya getirirken sıklıkla Almanca ile karşılaştırmalar yapar. Bally, her dilin, Fransızca da dahil olmak üzere, her zaman geleneğin ve gelişimsel eğilimlerin geçici bir denge ürünü olduğunu gösterir.

Bally, cümlenin bir yargıyı ifade eden dictum ve “hissetme veya irade tonlarını” ifade eden modusun birliği olarak kavramının popülerliğinin artmasını sağlamıştır. Farklı türde modal değerleri, leksikal veya gramatikal olarak ifade edilen, inceler ve dilin konuşma haline dönüşmesinde kullanılan araçları kapsamlı bir şekilde araştırır. Bally, kelimenin semantik üniteleri (sememeler) ile minör sözdizimsel üniteleri (sözdizimsel moleküller) birbirinden ayırır. Sözcük, Latin gibi sentetik dillerde ve kısmen Almanca’da moleküle denk gelirken, sememeye kelimenin gövdesi karşılık gelir. Fransızca gibi analitik dillerde, kelime sememedir ve molekül, bir işlevsiz sözcük ile birleşerek oluşur.

Bally’nin dilin sosyal etkileşim aracı olarak bütünsel bakış açısı, sonradan sosyodilbilim ve dil pragmatiği alanlarındaki fikirleri öngörmüştür. Fransız dilinde analitikliğe, “ana üye + bağımlı üye” sırasına ve basit, anlamsız işaretlerin kullanımına doğru tarihsel eğilimler tespit etmiştir. Alman dilinde ise analitikliğe daha az eğilim gösterilmiş, “bağımlı + ana” sırasının ve özellikle birleşik kelimelerin şeffaf yapıya sahip karmaşık işaretlerin kullanıldığı görülmüştür.

Charles Bally, 10 Nisan 1947’de Cenevre’de vefat etmiş ve dilbilim alanında kalıcı bir miras bırakmıştır.

Exit mobile version