David Icke
İngiliz yazar ve konuşmacı
Ülke:
İçindekiler:
- Erken Hayatı ve Kariyeri
- Komplolarla İlgili Araştırmalar
- Holografik Evren ve Matrix
- Satürn ve Ayın Etkisi
- Archons ve Bozulmalar
- Korku ve Hiyerarşiyle Kontrol
- Holografik Simülasyonu Kaldırmak
- Aşkın Önemi
- Son Gelişmeler
Erken Hayatı ve Kariyeri
David Icke, İngiliz bir yazar ve halk konuşmacısı olarak 1990 yılında “dünyanın gerçek doğasını ve onu gerçekte kimin ya da neyin yönettiğini” ortaya çıkarmak için derinlemesine bir araştırmaya girişti.
Komplolarla İlgili Araştırmalar
Icke, “Yeni Çağ Komplo Teorisi” ile tanınır; bu teori, insan işlerini kontrol eden bir sürüngen ırkı olan “İlluminati”nin varlığını ileri sürer. İngiliz Kraliyet Ailesi ve birkaç ABD başkanının aslında bu sürüngen ırkının melezleri olduğunu iddia eder.
Holografik Evren ve Matrix
Icke’nin çığır açan “Holografik Evren” teorisi, bizim bir bilgisayar simülasyonuna benzeyen illüzyonlu ve manipüle edilebilir bir dünyada yaşadığımızı öne sürer. Bilincimizin, beynimizin dünyayı katı olarak algılamamızı sağlayan bir çözücü olarak işlev görmesiyle bu simülasyonda gerçekliği deneyimlediğimizi düşünmektedir.
Satürn ve Ayın Etkisi
Icke, Satürn’ü “Matrix”in “galaktik bir verici”si olarak tanımlarken, Ay’ı bir “artırıcı” olarak görür. Satürn’ün yaydığı belirli frekansların, DNA’mızı etkileyebileceğini ve gerçekliği algılayışımızı manipüle ederek yanıltıcı bilgiler yerleştirebileceğini iddia eder.
Archons ve Bozulmalar
Icke, “Archons”un, kendini bilinçten koparmış ve yüksek bilgiden ayrılmış bir bozulma olduğu kavramını tanıtarak teorisini genişletir. Bu Archons, sürüngen ırkın ardındaki güç oldukları ve holografik simulasyonun yaratıcıları oldukları söylenir.
Korku ve Hiyerarşiyle Kontrol
Icke, Archons’un insan toplumlarını korku yetiştirerek manipüle ettiğini ve kontrolü sürdürdüğünü savunur. Bu korku tabanlı manipülasyon, dini, hükümeti ve şirket varlıklarına dayalı hiyerarşik yapılar üzerinde açıkça görülebilir.
Holografik Simülasyonu Kaldırmak
Icke, “Matrix” inancımız ile deneyimlediğimiz gerçeklik arasındaki “geribildirim döngüsünü” kırmanın “Matrix”i çözebileceğini önerir. Bu, bilinçlerimizi simülasyon tarafından sağlanan yanıltıcı bilgilerden ayırmayı ve yerine sezgilerimize ve düşüncenin sınırlarının ötesinden gelen bilgiye güvenmeyi gerektirir.
Aşkın Önemi
Icke’nin felsefesinin merkezinde, yalnızca Infinite Love’ın (Sonsuz Sevgi) nesnel gerçeklik olduğu kavramı yatar. Evrenle olan etkileşimimizi tanıyarak, “Matrix” tarafından dayatılan sınırlamalardan kurtulabilir ve nihayetinde korkuyu aşabiliriz.
Son Gelişmeler
2015 tarihli “Phantom Self” adlı kitabında Icke, Archons’un, bulundukları dünyalarda bir “virüs” ve “yapay zeka” olarak işlev gördüğü teorisini geliştirir. İnsanlığın yapay zekayı yaratmaya ve insanları teknoloji ile birleştirmeye doğru yönlendirilmesine karşı uyarır; bunu Archons’un tam kontrol için arayışına hizmet eden bir girişim olarak görür.