Emil ZolaDoğalcılık akımının önemli temsilcilerinden biri olan Fransız yazar
Doğum Tarihi: 02.04.1840
Ülke: |
İçindekiler:
Émile Zola’nın Biyografisi
Émile Zola, Fransız yazarı ve edebiyattaki doğalcılığın canlı bir temsilcisiydi. 2 Nisan 1840’ta Paris’te doğan Zola, İtalyan-Fransız bir aileden gelmekte olup babası İtalyan bir mühendisti. Zola, çocukluğunu ve okul yıllarını Paul Cézanne gibi sanatçıların da aralarında bulunduğu arkadaşlarıyla birlikte Aix-en-Provence’de geçirdi. Yedi yaşındayken babası vefat eden Zola, ailesini zor ekonomik koşullarda bıraktı. 1858’de Zola’nın annesi, geç kocasının arkadaşlarından destek umarak onunla Paris’e taşındı.
Erken Kariyeri
1862’nin başlarında Zola, “Hachette” yayınevinde bir pozisyon elde etmeyi başardı. Yaklaşık dört yıl çalıştıktan sonra, edebi çalışmalarıyla kendini geçindirmeyi umarak istifa etti. 1865’te Zola, ilk romanı olan “La Confession de Claude” (Claude’un İtirafı) adını taşıyan, kendine oldukça özgü bir otobiyografiyi yansıtan kitabını yayınladı. Kitap, Zola’ya skandal bir ün kazandırdı ve 1866 sanat sergisinde Édouard Manet’in tablolarını tutkulu bir şekilde savunduğu incelemesiyle bu ün daha da arttı.
Rougon-Macquart Serisi
1868 civarında Zola, bir aile olan Rougon-Macquart’ları konu alan bir dizi roman fikrini kavradı. Bu romanlardaki çeşitli hikayeler, İkinci İmparatorluk döneminde Fransız yaşamının birçok yönünü yansıtma fırsatı sağladı. Serinin ilk kitapları pek ilgi görmedi, ancak yedinci cilt olan “L’Assommoir” (İçki Dükkânı, 1877) büyük başarı elde ederek Zola’ya hem şöhret hem de zenginlik getirdi. Zola, Paris’e yakın Médan’da bir ev edindi ve J.K. Huysmans ve Guy de Maupassant gibi genç yazarları etrafında toplayarak kısa ömürlü bir “doğalcı okulu” oluşturdu.
Sonraki Eserler ve Siyasi Katılımı
Zola’nın serinin sonraki romanları büyük ilgiyle karşılandı ve hem övgü hem de eleştiri aldı. Rougon-Macquart serisinin yirmi cildi, Zola’nın başlıca edebi başarısıdır, ancak daha önceki eseri olan “Thérèse Raquin” (1867) da bir katilin ve ortağının başına gelen suçun derinlemesine incelendiği önemli bir eserdir. Zola, hayatının son yıllarında iki başka seri daha oluşturdu: “Les Trois Villes” (Üç Şehir, 1894-1898) – Lourdes, Roma, Paris; ve “Les Quatre Évangiles” (Dört İncil, 1899-1902), ki bu sonuncusu tamamlanmadı (dördüncü cilt yazılmadı).
Zola’nın seriyi tamamladığı zaman, uluslararası tanınırlık kazanmış ve Victor Hugo’dan sonra Fransa’nın en büyük yazarı olarak kabul edilmişti. Dreyfus davasındaki (1897-1898) rolü ise özellikle sansasyonel oldu. Zola, Almanya’ya askeri sırlar satmakla suçlanan Yahudi bir subay olan Alfred Dreyfus’un 1894’te haksız yere mahkum edildiğine inandı. Zola’nın ordu liderliğini ifşa etmesi ve açık bir mektup formatında Cumhurbaşkanı’na “J’accuse” (Suçluyorum, 1898) başlıklı yazısı, bir iftira suçundan bir yıl hapis cezasına çarptırılmasına yol açtı. Ancak İngiltere’ye kaçtı ve 1899’da durumun Dreyfus lehine değişmesiyle Fransa’ya geri döndü. 28 Eylül 1902’de Zola, Paris’teki apartmanında muhtemelen siyasi düşmanları tarafından düzenlenen karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle trajik bir şekilde hayatını kaybetti.