Friedrich Schelling

Friedrich Schelling

Friedrich Schelling

Alman filozof

Doğum Tarihi: 27.01.1775
Ülke: Almanya

İçindekiler:

  1. Friedrich Schelling’in Hayatı
  2. Akademik Kariyeri
  3. Felsefi Görüşleri
  4. Başlıca Eserleri

Friedrich Schelling’in Hayatı

Friedrich Schelling, 27 Ocak 1775 tarihinde Stuttgart yakınlarındaki Leonberg’de doğan Alman bir filozoftur. 1792 yılında Tübingen Üniversitesi’nden felsefe derecesi almıştır. Bu dönemde devrimci fikirlere büyük ilgi duymuştur. 1798 yılında Johann Wolfgang von Goethe’nin daveti üzerine Jena Üniversitesi’nde olağanüstü profesör olarak görev yapmıştır.

Akademik Kariyeri

Schelling, 1803 yılında Würzburg Üniversitesi’nde felsefe profesörü olmuştur. Daha sonra, 1806 yılında Münih’teki Bavarian Sciences Akademisi’nin tam üyesi olmuş ve 35 yıl boyunca burada çalışmıştır. 1807 yılında Sanat Akademisi’nin genel sekreteri olmuş ve 1827 yılında başkanlığa yükselmiştir. Hayatının son dönemlerinde Berlin’de dersler vermeye başlamış, ancak bu dersler halk tarafından iyi karşılanmamıştır. Friedrich Schelling, 20 Ağustos 1854 tarihinde İsviçre’deki Ragaz’da vefat etmiştir.

Felsefi Görüşleri

Alman idealizmi çerçevesinde, Schelling, Johann Gottlieb Fichte ile Georg Wilhelm Friedrich Hegel arasında bir ara konumda yer almaktadır. O ve eşi Caroline, Alman Romantizm hareketinde önde gelen isimlerdir. Schelling bir pantheisttir, ancak sisteminde Spinoza’nın mutlak varlığı yerine dinamik bir mutlak Ben vardır. Bu Ben, nesne ve şeylerin sadece kendi hayal gücünün yaratıları olduğunun farkında olmayan, doğal dünya veya doğa gibi bir unutkanlık halinde varlığını sürdürmektedir. Ego kültürde ve insan tarihinde uyandıkça ve bilinçlenmeye başladıkça yavaş yavaş kendine gelir. Ancak, bilinçteki konu ve nesnenin ayrılmasına varlık eden bu mutlak Ben’in ötesinde, herhangi bir belirlilik ve bilinçten yoksun olan Mutlak yatmaktadır. Bu Mutlak sadece yokluktur, çünkü “olmak” demek bilinç aracılığıyla “tarafından” ve “için” olmak demektir. Bu “hiçlik” henüz belirli bir içeriğe sahip değildir. Herhangi bir belirli içerik, ayrı bir olasılık olarak, onun içinde mutlak belirsizliğe indirgenir. Ancak, tam da bu yüzden mutlak hiçlik aynı zamanda mutlak özgürlüktür, çünkü kendi varlığına veya ona ait herhangi belirli bir doğaya bağlı değildir. Kendisine sınırsız olanaklarından hiçbirini şimdiden yoksun bırakmamıştır. Bir bakıma, yaratıcılığın ve gerçek dünyada kendisini gösterişin -yaratma ve tanrının ortaya çıkması- eylemidir. Bu gerçekleşme eylemi irade, keyfiyet veya başka bir deyişle, irrasyonellik içermektedir. Ancak, saf olanakların krallığı (Tanrı’nın sonsuz düşünceleri) spekülasyonun konusu olabilir çünkü bu idealar arasında bağıntılar vardır ve bu bağıntıların zorunluluğu gerçekleşmelerinden ayrı olarak da anlaşılabilir. Schelling, gerçekleşmenin etüdünü temelde teosofinin konusu olarak nitelendirir. Schelling’in gönüllülük, organicilik ve tüm sorunları estetik prizmadan ele alma eğilimini içeren görüşleri, çağdaşları üzerinde önemli etkiler yapmıştır. Fiziksel dünyanın yaşam kalıntıları olarak görülen fikri, Henri Bergson felsefesinde yankılanmıştır. “Pozitif felsefe” fikri Søren Kierkegaard’a ve onun aracılığıyla varoluşçuluğa etki etmiştir.

Başlıca Eserleri

Schelling’in başlıca eserleri arasında “Philosophical Letters on Dogmatism and Criticism” (1795), “System of Transcendental Idealism” (1800), “Bruno, or On the Divine and Natural Principle of Things” (1802), “On the Relationship of the Visual Arts to Nature” (1807), “Philosophical Investigations on the Essence of Human Freedom and Related Subjects” (1809), “Introduction to the Philosophy of Mythology” (1825, ölümünden sonra yayınlanmıştır) ve “On the History of Modern Philosophy” (1827, ölümünden sonra yayınlanmıştır) bulunmaktadır. Eserleri, oğlu F. Schelling’in editörlüğünde 1856 ile 1861 yılları arasında yayımlanmıştır. Bavarian Sciences Akademisi, eserlerinin eleştirel bir baskısını hazırlamıştır.

Exit mobile version