Fukikid

Thucydides’in Biyografisi

Antik Yunan tarihçisi Thucydides, M.Ö. beşinci yüzyılda yaşamıştır. Doğum ve ölüm tarihleri kesin değildir, ancak M.Ö. 431’de başlayan Peloponnes Savaşı’nı anlattığı eseri olan “Tarih”i yazmaya başladığı ve 404’te sona erdirmeyi amaçladığı düşünülmektedir. Ancak, anlatı çarpıcı şekilde M.Ö. 411’de sona erer.

Thucydides, Trakya’da altın madenleri bulunan seçkin bir aileden gelmektedir. Babası Olor, ünlü general Miltiades ve oğlu Cimon’la muhtemelen akrabadır. Thucydides’in, Pericles’e yardım etmediği için 424’te Brasidas komutasındaki Spartan komutanından Amphipolis’i kurtaramayıp sürgüne gönderilmesiyle ayrıcalıklı kökeni, zenginliği ve Trakya’daki bağlantıları avantajlı olmuştur.

Gençliğinde, Thucydides tanınmış devlet adamlarıyla ilişki kurmuş, bu da ona tarihini yazmak için en iyi hazırlığı sağlamıştır. Ayrıcalıklı geçmişine rağmen Thucydides, Perikles demokrasisinin ateşli bir destekçisi olmuş, Perikles’in cenaze konuşmasında bu idealleri övmüştür. Ancak, 411’de oligarşik anayasanın Atina’nın şimdiye kadar tanıdığı en iyi hükümet şekli olduğuna inanmıştır.

Thucydides, M.Ö. 430 ile 427 arasında Atina’yı vuran yıkıcı veba salgını sırasında ciddi bir hastalığa yakalandığını belirtir. Sürgünde iken Peloponez’i ziyaret ettiği ve muhtemelen Sicilya’ya da gittiği düşünülmektedir, bu durum janrı olan Syracuse’nin ayrıntılı tanımından anlaşılmaktadır. Tarafsız doğası, sürgününden faydalanarak Atina’nın düşmanlarıyla tanışmasına olanak sağlamıştır. Thucydides’in bu dönemde Alcibiades ile tanışmış olabileceğine dair bazı referanslar mevcuttur.

Atina’nın 404’te teslim olmasının ardından Thucydides kısa bir süre şehre geri dönmüştür. Ölümü şiddetle gerçekleştiği rivayet edilmiştir, ancak bu gelenek, anlatısının sekizinci kitabında ani bir sonla bitmesinden kaynaklanmış olabilir. Başka bir güvenilmez kaynak, başka bir tarihçi olan Xenophon’un Thucydides’in çalışmasını yayınlamak için hazırladığını öne sürmektedir. Xenophon’un Yunan Tarihi, Thucydides’in bıraktığı yerden başlar. Thucydides’in tarihinde kimin düzeltme yaptığına bakılmaksızın dikkate değer bir ölçüde ölçülü davrandığı görülmektedir.

Kitabın Girişi, seçilen konunun dünya tarihindeki önceki olaylara göre önemini vurgular. Thucydides, savaşın nedenlerini ele alırken, savaşın kökeninin Corcyra üzerinde Atina ve Korinth arasındaki çatışmadan kaynaklandığını belirtir. Ancak, gerçek nedenler daha derinde yatmaktadır; Sparta Atina’nın artan gücünden korkuyordu. Savaş geniş bir çatışmaya dönüşmüş, Yunanistan’ı ikiye bölmüştür. Genelde demokrasiler Atina’yı, oligarşik hükümetler ise Spartayı desteklemiştir.

Exit mobile version