Harry Martinsonİsveçli yazar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, 1974
Date of Birth: 06.05.1904
Country: |
İçindekiler:
Harry Martinson’un Biyografisi
Harry Edmund Martinson, İsveçli bir yazardı ve 1974 yılında Edebiyat dalında Nobel ödülü kazandı. Kendisi Güney İsveç’te Blekinge ilinde bulunan Ytterjärna’da doğmuştur. Babası, Martin Olofsson, Harry 6 yaşındayken vefat etmiştir. Kısa bir süre sonra annesi Harry ve altı kız kardeşini terk ederek Amerika’ya göç etmiş, çocukları bölgenin en fakir yetimhanesinde bırakmıştır. Martinson çocukluğunu çeşitli koruyucu ailelerde geçirmiş ve sık sık oradan kaçmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, genç bir delikanlıyken Harry, Göteborg’a giderek bir gemide kamarot olarak çalışmaya başlamıştır. 1920’den 1927’ye kadar 14 farklı gemide ocakçı ve denizci olarak görev yapmıştır. Hindistan, Çin ve Güney Amerika limanlarında sık sık gemilerden kaçarak işçi olarak çalışmış ya da gezmiştir. Sonunda verem hastalığı yüzünden gezgin hayatına son vermek zorunda kalmıştır. Denizle vedalaşan Martinson, şiir yazmaya başlamıştır.
1929’da Martinson, kendisinden 14 yaş büyük yazar Moa Schwartz ile evlenmiştir. Aynı yıl ilk şiir koleksiyonu olan “Hayalet Gemi” (“Spokskepp”)’yi yayımlamıştır. Bu koleksiyon, Kipling ve İsveçli eleştirmen ve modernist şair Arthur Lundkvist’ten ilham alarak yazılmıştır. Martinson’un erken dönem şiirleri, “Beş Genç” (“Fem Unga”) antolojisinde yer alan şiirlerine, Kipling, Walt Whitman, Carl Sandburg ve Edgar Lee Masters’ın etkisiyle yazmıştır ama eleştirmenler bu eserlerin önceki çalışmalarından daha bağımsız olduğunu düşünmüşlerdir.
Edebi Kariyeri ve Tanınırlığı
“Tarzan” (‘Nomad’, 1931) koleksiyonu yayımlandıktan sonra, ilk olgun lirik şiirlerini içeren ve serbest nazım şeklinde yazılmış, Martinson umut vaad eden bir şair olarak ün kazanmıştır. Puristler “Tarzan”‘ın geleneksel şairane dil ve sözdiziminin dışında olması nedeniyle eleştirmişlerdir, ancak birçok eleştirmen eserlerin yeniliği ve zengin imgeleri karşısında etkilenmiştir. Amerikalı şair ve eleştirmen Alrik Gustafsson, Martinson’un şairane izlenimlerin gücünü ve çelişkili doğasını ifade etmedeki familiar dili “dışarıdan alışılmış dilin şairin izlenimlerinin gücünü ve çelişkisini ifade edememekten kaynaklandığı” olarak açıklamıştır.
1930’ların sonlarında, Martinson doğa hakkında üç cilt makale yayımlamış, doğal, masum dünyayı endüstriyal çağın sertliğiyle karşılaştırmıştır. 1934’te Martinson eşiyle birlikte Sovyetler Birliği’ne seyahat etmiş ve Sovyet Yazarlar Birliği’nin I. Kongresi’nde yer almıştır. Martinson’un Rusya izlenimleri pek olumlu değildi. 1939’da Sovyet-Finlandiya Savaşı patlak verdiğinde, İsveç Gönüllü Birliği’ne katılmış ancak kısa süre sonra sağlık nedenleriyle terhis edilmiştir. İyileşme sürecinde Martinson, Avrupa’da totalitarizme karşı mücadeleyi teşvik eden “Doğruluk Ölüme Karşı” (“Verklighet till dods”, 1940) adlı denemesini yazmıştır. Aynı yıl eşinden boşanmıştır.
İkinci Dünya Savaşı ve öncesinde Martinson depresyon yaşamış olsa da, “Passad” (1945) koleksiyonundaki şiirleri dingin bir konsantrasyonla doluydu. Daha önceki eserleri gibi, “Passad” seyahatleri ve yolculukları anlatıyordu ama bu sefer ruhsal olanlardı. Martinson’un açıklamasına göre, ticaret rüzgarı, insan zihnini ve bireyin özgür ifade arzusunu sembolize ediyordu.
Savaş sonrası Martinson’un en önemli eserlerinden biri, yaşlı bir sokak çocuğu olan Bolle’nin İsveç’te seyahatlerini anlatan “The Road to Klockrike” (1948) romanı ve atom felaketinden kaçmak için uzaya yerleşen 8,000 mülteciyi taşıyan bir gemiyi konu alan “Aniara: Zaman ve Uzayda İnsan Hakkında Bir Revü” (1956) isimli epik şiirdir. Roman, halk efsanesi ruhunu yansıtan bir şekilde yazılmış olmasına rağmen yapısal eksiklikleri olmasına rağmen, İngilizce konuşulan ülkelerde iyi karşılanmış ve Martinson, kendi kend