John Hobson: Bir Ekonomistin Yaşamı ve Görüşleri
Ülke:
İçindekiler:
John Hobson’un Biyografisi
John Hobson, 1858 yılında Derby’de doğmuş ve 1940 yılında Hampstead’de hayata veda etmiş bir ekonomisttir. İngiltere’deki akademik pozisyonlar için reddedilmesine rağmen, ekonomik düşünceye karşı çıkışlarıyla ve geleneksel ekonomik görüşlere karşı duruşuyla tanınmıştır. Hobson, Derby Okulu ve Oxford Üniversitesi’nde öğrenim görmüş, fakat buradan düşük dereceyle mezun olmuştur. Kendi gelirini babasının Derby’deki gazetesinden sağlayan Hobson, gazetecilik, ders verme ve kitap yazma yoluyla gelir elde etmeye başlamıştır.
Tüketim Yetersizliği Teorisi
Uzun bir süre boyunca Hobson, tüketim yetersizliği teorisinin temsilcisi olarak bilinmiştir. İlk kitabı olan “The Physiology of Industry” (1889), J.S. Mill tarafından sunulan klasik siyaset ekonomisindeki eksiklikleri belirlemeyi amaçlamıştır. Kitabın ana fikri, ticaret depresyonlarının karlı üretimi sınırlandıran yetersiz etkin talepten kaynaklandığıdır. Hobson, toplumun yapabileceği faydalı tasarrufların bir sınırı olduğunu ve bu durumun tüketim yetersizliğine veya fazla tasarruflara yol açtığını savunmuştur.
Dağıtım Teorisi
Hobson, “Economics of Distribution” (1900) kitabında bir dağıtım teorisi geliştirmiştir. Herhangi bir üretim faktörünün sürdürülmesiyle ilişkilendirilen maliyetleri ve kira unsuru arasında ayrım yapmıştır. Hobson, toprak, emek veya sermayeye fazladan değer eklenebileceğini savunmuştur. Güçlü taraftan yapılan müzakerelerde elde edilen zorunlu gelirlere “zorunlu gelirler” adını vermiş ve bireyler ve sınıflar için kazanılmış gelirleri tanımlamıştır.
Emperyalizm Teorisi
Hobson’un emperyalizm teorisi, İngiltere’nin Güney Afrika cumhuriyetlerini ilhak etme nedenlerini analiz ederek geliştirdiği bir teoriye dayanmaktadır. Hobson, spekülatif yatırımların imparatorluğa sebep olduğunu düşünmüş, bu yatırımların ülkesel bir sınıf tarafından desteklendiğine inanmıştır. Hobson, emperyalizmin tüketim yetersizliğinden kaynaklandığı görüşünü savunmuş, aşırı tasarrufların emperyalizmin ekonomik kökü olduğunu ileri sürmüştür.