Klaus MannAlman yazar, deneme yazarı, oyun yazarı. Thomas Mann’ın oğlu. En ünlü romanı ‘Mephisto’ (1936) ve bu roman 1981’de Macar yönetmen I. Szabo tarafından filme çekildi.
Date of Birth: 18.11.1906
Country: |
İçindekiler:
Klaus Mann’ın Biyografisi
Klaus Mann, Alman yazar, deneme yazarı ve oyun yazarı olarak dünyaca ünlü bir edebi ailenin içinde 18 Kasım 1906’da doğdu. Kardeşi Erika’nın hemen oyunculuk kariyerine yönelmesinin aksine, Klaus kendi yaşam yolunda net bir karar vermek için uzun zaman aldı. Kendisini ünlü babası, tanınmış yazar Thomas Mann’ın mirasına uyum sağlamaya zorlayan baskılara her zaman karşı koydu.
Erken Yaşam ve Kariyer
Klaus için babasının gölgesinde büyümek kolay olmadı. Erika sahne sanatlarını benimserken, Klaus oyunculuk konusunda ne bir yeteneğe ne de ilgiye sahipti. Klaus’un ileride babasının edebi ününü aşması fiziksel olarak imkansızdı ve ailesinin burjuva idealleri böyle bir yarışı teşvik etmiyordu. Tiyatro dünyası Klaus için ulaşılamaz bir hayal olarak kaldı. Ancak, 1925 yılında ünlü bir oyuncu olan Gustav Grundgens ile tesadüfen tanışması her ikisinin hayatını da değiştirecekti.
Göç ve Mücadeleler
Klaus Mann, 1933’te Nazi’ler iktidara geldikten sonra Almanya’dan göç etti. Bu sırada Grundgens, geride kalarak Bavyera Başbakanı Hermann Göring’in gözdesi olmayı başararak Üçüncü Reich’ın en gözde tiyatro oyuncularından biri haline geldi. Klaus için bu durum büyük acılar doğurdu çünkü Grundgens’e derin duygular besliyordu, sadece bir hayran olarak değil, daha anlamlı bir ilişki için. Bu duygular, toplum tarafından ailevi ilişkilerinden dolayı hoş karşılanmadı. Klaus Mann’ın 1936’da yazdığı “Mephisto: Bir Kariyerin Tarihi” adlı romanı, geride bırakılan adama yönelik bir aşk ve intikam itirafı haline geldi.
Rehabilitasyon ve Tartışmalar
Grundgens’in 1949’da Nazilerle işbirliği suçlamalarından temizlenmesi ve rehabilite edilmesi, Klaus Mann üzerinde büyük etki yarattı. Yayıncılar “Mephisto”yu basmayı reddedince yazar, trajik bir şekilde hayatına son verdi. Romanın yazarı Olan Klaus Mann, eserinin West German fonları kullanılarak Doğu Alman oyuncularıyla filme alınmasına rağmen, filmin başarısı karşısında unutulup gitti. Ancak romanın yazarı, filmin beğenileri arasında göz ardı edildi.