Lou RawlsŞarkıcı, besteci, blues’un “altın” sesi
Doğum Tarihi: 01.12.1935
Ülke: |
İçindekiler:
- Lou Rawls’un Başarılı Müzik Kariyeri
- Pilgrim Travelers ve Sam Cooke’un Etkisi
- Solo Kariyer ve Büyük Başarı
- Grammy Ödüllü Başarı ve Geniş Kitleye Ulaşma
Lou Rawls’un Başarılı Müzik Kariyeri
Lou Rawls, Chicago’nun canlı South Side bölgesinden ortaya çıktı. Genç yaşta kilise korosunda sesi yükselerek müzik kariyerinin temellerini attı.
Pilgrim Travelers ve Sam Cooke’un Etkisi
Orta 1950’lerde, Rawls Los Angeles gospel grubu Pilgrim Travelers’a katıldı. 1956’da orduya çağrıldı ve askerlik süresince ses becerilerini geliştirdi. Taburcu olduktan sonra, kısa bir süre Sam Cooke’un turne grubuyla birlikte sahne aldı. Ancak, 1958’de Cooke ile yaşadığı bir trafik kazası Rawls’u birkaç gün boyunca komaya soktu. İyileşmesinin ardından Pilgrim Travelers’a geri döndü.
Solo Kariyer ve Büyük Başarı
1959’da Pilgrim Travelers dağıldıktan sonra, Rawls blues tarzını benimsedi ve Los Angeles gece kulüplerinde sahne almaya başladı. Aynı dönemde popüler televizyon programı “77 Sunset Strip”te düzenli olarak yer aldı. Bu dönemde, Sam Cooke ile birlikte icra ettiği “Bring It On Home To Me” adlı ikonik düeti, seslerinin gücünü ve kontrastını sergiledi.
1962 yılında, Rawls Capitol Records ile solo bir anlaşma imzaladı. Birkaç başarılı albümün ardından, 1966’da “Love Is A Hurtin’ Thing” adlı single ile büyük çıkışını gerçekleştirdi. Şarkı R&B listelerinin zirvesine çıktı ve pop listelerinde ilk 20’ye girmeyi başardı, böylece Rawls, soul müziğin ustalarından biri olarak tanındı.
Grammy Ödüllü Başarı ve Geniş Kitleye Ulaşma
1960’ların ortalarında, Rawls’un müziği daha geniş, beyaz bir kitleye hitap etmeye başladı. 1966’da Grammy ödülü kazanan “Dead End Street” adlı single, bu geçiş başarısını somutlaştıran etkileyici bir konuşmalı performans ve etkileyici bir düzenlemeyle dikkat çekti.
Rawls, 1966’da “Lou Rawls Live!” adlı canlı albüm dahil olmak üzere bir dizi “altın” albüm yayınlamaya devam etti. 1960’ların sonunda, ulusal televizyon programlarında düzenli olarak konuk oldu ve efsanevi bir sanatçı olarak statüsünü pekiştirdi.