Mark C. BakerAmerikalı dil bilimci
Ülke:
|
İçindekiler:
- Mark Baker: Tanınmış Bir Amerikalı Dil Bilimci
- Yerli Dil Savunuculuğu
- Jeneratif Dilbilime Katkıları
- “Dilin Atomları” ve Sözdizimsel Evrensellik
- Dil Edinim Cihazı Hipotezini Desteklemek
Mark Baker: Tanınmış Bir Amerikalı Dil Bilimci
Mark Baker, Noam Chomsky’nin çığır açan fikirlerinden derinden etkilenen saygın bir Amerikalı dil bilimcidir. 1985 yılında Massachusetts Institute of Technology’den doktora derecesini almış ve 1998’den beri Rutgers Üniversitesi’nde prestijli bir profesörlük görevini sürdürmektedir.
Yerli Dil Savunuculuğu
Baker, akademik çalışmalarının ötesinde, Kızılderili dillerinin korunması ve canlandırılmasında aktif bir rol almıştır. Danışman olarak, Mohawk dilinin canlandırılmasına yönelik bir hükümet girişiminde önemli bir rol oynamıştır. Araştırma ilgi alanları arasında Japonca ve Urdu dilleri de bulunmaktadır.
Jeneratif Dilbilime Katkıları
Baker’ın akademik katkıları genellikle jeneratif dilbilime odaklanmıştır, yani insan dilini yöneten temel prensipleri inceleyen bir alandır. Araştırmaları, karmaşık kelime yapılarıyla karakterize edilen polisentetik dillerin formel analizine odaklanmıştır. Ayrıca, tüm insan dillerinde ortaklıkları belirlemeye çalışarak dil evrenselliklerini araştırmıştır.
“Dilin Atomları” ve Sözdizimsel Evrensellik
2003 yılında yayımlanan “Dilin Atomları” adlı eserinde, Baker özenle Chomsky’nin sözdizimsel parametreler için kriterlerini açıklamıştır. Bu parametreler, tüm dilleri tanımlayan evrensel özellikler olarak hizmet eder. Baker’ın yenilikçi yaklaşımı, bu parametreler arasında hiyerarşik bir ilişki kurmuş, bir parametrenin varlığının genellikle başka bir parametrenin varlığını ima ettiğini göstermiştir. Ayrıca, bu parametrelerin “A”nın “B”yi ya önce ya da sonra izlediği ikili bir ilkeyi takip ettiğini öne sürmüştür.
Dil Edinim Cihazı Hipotezini Desteklemek
“Dilin Atomları” içinde, Baker aynı zamanda Steven Pinker’ın dil edinimi için gen temelli bir yatkınlık hipotezine destek vermektedir. Dil öğrenme ve kullanma yeteneğinin, genetik yapımıza kök salmış doğuştan gelen bir insan özelliği olduğunu iddia etmektedir.