Nicolas KrassoMacar-Britanyalı solcu filozof, şair, çevirmen
Doğum Tarihi: 29.11.1930
Ülke: |
İçindekiler:
- Miklós Krassó: Bir Macar Marksist Filozof ve Siyasi Aktivist
- 1956 Macaristan Devrimi
- Akademik Kariyer ve Solcu Aktivizm
- Marksist Akademik Çalışmalar ve Etkisi
- Kalıcı Miras
Miklós Krassó: Bir Macar Marksist Filozof ve Siyasi Aktivist
Gençlik ve Siyasi Katılım
Miklós Krassó (1930-1992), Yahudi kökenli bir Macar-Britanyalı filozof, şair, çevirmen ve siyasi aktivistti. Genç bir adamken, 1945’te Macar Komünist Partisi’ne katıldı ve din karşıtı yazılarıyla tanınırlık kazandı. Ünlü Marksist filozof György Lukács’ın desteğiyle Budapeşte Üniversitesi’nde felsefe okudu ve çevresinde aktif bir üye oldu.
1956 Macaristan Devrimi
1956 Macaristan Devrimi sırasında Krassó, anti-Stalinist solcu olarak önemli bir rol oynadı. Direnişi organize etmeye yardım etti ve bölgesel devrim konseyine delege seçildi. Ancak Sovyet güçleriyle doğrudan müzakere etme çabaları başarısız oldu. Devrimin bastırılmasının ardından Avusturya’ya sürgüne zorlandı ve sonunda Birleşik Krallık’ta yerleşti.
Akademik Kariyer ve Solcu Aktivizm
Birleşik Krallık’ta Krassó, Oxford Üniversitesi’ne kaydoldu ve Yeni Sol hareketiyle ilişkilendi. 1965’te “New Left Review” editoryal kuruluna katıldı ve Attila József’in şiirlerini İngilizce’ye çevirdi. Ayrıca anti-üniversite hareketine katıldı ve ikinci eşi olan Filistinli bir kadınla tanıştı.
Marksist Akademik Çalışmalar ve Etkisi
Krassó’nun akademik çalışmaları, Marx’ın ve Troçki’nin erken yazılarına, Marksizm’de ideoloji teorisine ve İstván Bibó’nun çalışmalarına odaklandı. Ernest Mandel ile Troçki’nin Marksizmi üzerine ünlü bir polemiğe girdi ve bu kitap olarak yayımlandı. Krassó’nun yazıları Avrupa ve ötesinde sol düşünce ve aktivizm üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Kalıcı Miras
Miklós Krassó’nun erken ölümü, parlak bir kariyere son verdi. Bir filozof, şair, çevirmen ve siyasi aktivist olarak, Marxizm düşüncesi, solcu aktivizm ve Macaristan ile Birleşik Krallık arasında kültürel alışveriş konularında kalıcı bir miras bıraktı. Eserleri, toplumsal adalet ve insan özgürlüğüne adanmış nesillerce hala ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.