Paul HeyseAlman yazar, ünlü dil bilimci Karl Heise’nin oğlu, 1910’da Edebiyat Nobel Ödülü kazanan
Doğum Tarihi: 15.03.1830
Ülke: |
Paul Heyse’nin Hayatı
Paul Johann Ludwig von Heyse, Alman yazar, şair ve romancıydı. Berlin’de doğan Heyse, Karl Ludwig Heyse adlı bir dil bilimci ve Berlin Üniversitesi’nde profesör olan Julia (Saaling) Heyse adlı bir anneden gelmektedir. Heyse zengin hayal gücünü ve yazma tutkusunu annesinden miras almıştır. Heyse evi genellikle ünlü bilim adamları, yazarlar ve sanatçıları, aralarında Heyse’nin de mentörü olan sanat tarihçisi Franz Kugler’ı ağırlardı.
Berlin Üniversitesi’nde klasik edebiyat ve filoloji okuyan Heyse, daha sonra Bonn Üniversitesi’nde Roman filolojisi derslerine katıldı. 1852 yılında Berlin Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra eğitimini ilerletmek için İtalya’ya seyahat etti. Bu seyahat onun üzerinde derin bir etki bıraktı ve İtalya’nın doğasına ve Dante, Boccaccio ve Giacomo Leopardi gibi İtalyan yazarların eserlerine olan sevgisini geliştirdi. Heyse, İtalya’da şairlik, oyunlar ve hikayeler yazmaya başladı.
1854 yılında Kral Maximilian II, Heyse’ye cömert bir burs teklif etti ve onu Münih’e davet ederek kraliyet mahkemesinin bir parçası olmasını istedi. Heyse’nin sorumlulukları genellikle kralın teşvik ettiği canlı entelektüel hayata katılmayı içeriyordu. Ömür boyu maddi olarak güvende olan Heyse, mentoru olan Kugler’ın kızı Margaret Kugler ile evlendi ve birlikte dört çocukları oldu. Heyse, hayatının geri kalanını ailesiyle Münih villalarında geçirdi. Refah içindeki sanayi öncesi Münih’in huzurlu atmosferi, Heyse’ye olumlu bir etki yaptı ve o tamamen edebiyata kendini adadı.
Heyse’nin Eserleri ve Başarıları
Heyse’nin ilk novellası, İtalya’daki seyahatleri sırasında yazdığı “L’arrabiata” (“Öfkeli Kadın”) adlı eserdir ve Sorrento’da geçmektedir. Bu idilli hikaye, genç bir balıkçının genç bir teknenin ilgisini reddetmesini ve daha sonra ona aşık olmasını konu almaktadır. Heyse’nin diğer kitapları, “Marion” (1855), “Das Madchen von Treppi” (1858), “Andrea Delfin” (1859) ve “Bild der Mutter” (1859), romantik temaları, güneyin cazibesini ve büyüleyici kadın karakterlerin betimlemelerini içerir.
Heyse, 1864 yılında arkadaşı şair Emanuel Geibel’in Ludwig II’nin, Maximilian’ın halefi, gözünden düşmesiyle mahkemeden uzaklaştı. Ancak Heyse Münih’te yaşamaya devam etti. İlk karısının ölümünden dört yıl sonra 1866 yılında Heyse, Anna Schubart ile evlendi. Hikayeleri ve romanlarının yanı sıra, Heyse pek çok dramatik eser de yazmıştır. Tarihi oyunu “Hans Lange” (1866) ve trajedisi “Maria von Magdala” (1899) bir süre popüler olmuş olsa da, Heyse asıl olarak bir nesir yazarı olarak bilinir.
1880’li yıllarda Henrik Ibsen ve Emile Zola gibi yazarların eserleriyle natüralizm popülerlik kazanırken, genç eleştirmenler Heyse’nin romantizmini ve egzotizmini eleştirdiler. Heyse’nin bazı sonraki eserleri gerçekçi unsurları içerse de, o romantizme ve duygusal dünyaya sadık kaldı, kasvetli gerçekliğin doğalcı betimlemesini reddetti. 1910 yılında Heyse, “uzun ve verimli kariyeri boyunca gösterdiği sanatsal yetenek ve idealizm” için Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Heyse, bu ödülü alan ilk Alman yazardır. Hastalığı nedeniyle Stockholm’e seyahat edemedi ve ödülü, Almanya’nın İsveç Büyükelçisine, Kont von Pückler’a sunuldu.
Aynı yıl içinde Heyse, Münih’in fahri vatandaşı oldu. Dört yıl sonra zatürreden hayata gözlerini yumdu. Heyse, hayli verimli bir yazardı; yirmi dört novella kitabı, altı roman, yaklaşık altmış oyun ve dokuz şiir koleksiyonu yayınladı. Ancak edebi şöhreti kısa ömürlüydü ve Nobel Ödülü’nü aldığı sırada popülaritesi zaten azalmıştı. Yine de, Heyse’nin novellaları hala büyük saygı görüyor ve kitapları zamanının ilerisinde kabul ediliyor. Eleştirmenler, etkileyici kadın karakterler yaratma yeteneğini övmüş, onu bir “feminist” olarak bile nitelendirmişlerdir. Heyse’nin eserleri sadece zamansız değil, aynı zamanda insanlık durumunu betimleme büyük geleneğinin de bir parçasıdır, Honoré de Balzac ve Gottfried Keller’in izinden gitmektedir.