Rene Magritte’nin Hayatı
Rene Magritte, Belçikalı bir sanatçı ve önde gelen sürrealistlerden biridir. 21 Kasım 1898’de doğmuştur. 1916-1918 yılları arasında Brüksel Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim görmüştür. Eğitimini tamamladıktan sonra duvar kağıdı tasarımcısı ve reklam sanatçısı olarak çalışmıştır.
Magritte’nin kariyerinin erken dönemlerinde çalışmaları kubizm ve fütürizmden etkilenmiştir. 1922’de 15 yaşındayken tanıştığı Georgette Berger ile evlenmiş ve onu resimlerindeki tek model olarak kullanmıştır. Giorgio de Chirico’nun metafizik resimleri ve Dadacı şiiriyle tanışması, Magritte’nin sanatsal gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
1925 yılında Magritte, Dadacı grubuna katılmış ve Jean Arp, Francis Picabia, Tristan Tzara ve diğer Dadacılarla Aesophage ve Marie dergilerinde işbirliği yapmıştır. 1926’da “The Lost Jockey” adlı ilk sürrealist tablosunu yapmıştır. 1927-1930 yılları arasında Fransa’da yaşayan Magritte, sürrealist grubun etkinliklerine aktif olarak katılmış ve Max Ernst, Salvador Dalí, André Breton ve özellikle Paul Éluard ile yakın ilişkiler kurmuştur.
Sürrealist Sanatın Büyüsü
Paris’te, Magritte’nin kavramsal resim tarzı tam olarak oluşmuş ve yaşamının sonuna kadar neredeyse hiç değişmemiştir. “Korkunun Arkadaşları” (1942), “Açıklama” (1954) ve “Gözyaşı Buketi” (1948) gibi tabloları, gizem ve gerilim hissi uyandırmaktadır. Gündüzleri aydınlatılmış gökyüzlerinin altında gece manzaraları parıldar, bu da “Işık İmparatorluğu” (1954) gibi eserlerinde görülebilir. Magritte, tuhaf nesnelerin doğal çevreleriyle harika kombinasyonlarını ustalıkla resmetmiş, sıkça aynalar, gözler ve pencereler gibi sembolleri tuvallerine dahil etmiştir, bunlar “Yalan Aynası” (1935), “Uzayın Anahtarı” (1936) ve “Güzel Dünya” (1962) gibi eserlerinde görülebilir.
Magritte’nin felsefe ve edebiyata olan ilgisi, “Dev Kadın” (Baudelaire’den ilham alınarak, 1929-30), “Arnheim’in Bölgesi” (Edgar Allan Poe’dan ilham alınarak, 1938) ve “Hegel’in Tatili” (Hegel’in diyalektiğinden esinlenilerek, 1958) gibi birçok tablosunda açıkça görülmektedir. 1940’larda Magritte, resim tarzını değiştirmeye çalışmış, ancak “plein-soleil” dönemi (1945-47) ve “epoque vache” dönemi (1947-48) pek başarılı olmamış ve sanatçı, ilk resim tarzına geri dönmüştür.
1950’lerde Magritte, Knokke-le-Zoute’daki kumarhaneye (1953) ve Charleroi Güzel Sanatlar Sarayı’na (1957) “Uzayın Büyüsü” ve “Cahil Peri” adlı iki döngüyü freskolarla tamamlamıştır. Magritte, 15 Ağustos 1967’de, 69 yaşında, kanser nedeniyle Brüksel’de hayatını kaybetmiştir.