Rose AuslanderAlman kökenli Yahudi şair
Doğum Tarihi: 11.05.1901
Ülke: |
İçindekiler:
- Rose Ausländer: Kimlik ve Kayıp Üzerine Bir Lirik Şair
- Erken Yaşam ve Eğitim
- Czernowitz’a Dönüş ve İlk Şiir Koleksiyonu
- Holokost ve Kurtuluş
- ABD’ye Dönüş ve Şiirsel Suskunluk
- Almanya’ya Dönüş ve Son Yıllar
- Miras ve Tanınma
Rose Ausländer: Kimlik ve Kayıp Üzerine Bir Lirik Şair
Rose Ausländer, Alman asıllı Yahudi kökenli bir şairdi. 1901 yılında Czernowitz, Avusturya-Macaristan (şu anda Ukrayna) doğumlu olan Ausländer, Almanca, Yidiş ve Ukraynaca karışımı bir dilde büyüdü.
Erken Yaşam ve Eğitim
Ausländer, Czernowitz Üniversitesi’nde ve Viyana’da öğrenim gördü. 1921’de Ignaz Ausländer ile evlenip Amerika’ya göç etti. 1926’da Amerikan vatandaşı olan Ausländer, 1928’de New York’ta ilk şiirlerini yayınladı.
Czernowitz’a Dönüş ve İlk Şiir Koleksiyonu
1931’de Ausländer, hasta annesine bakmak için Czernowitz’a geri döndü. 1936’ya kadar orada kalan Ausländer, Amerikan vatandaşlığını kaybetti. Şair Alfred Margul-Sperber’in desteğiyle, ilk şiir koleksiyonu “Rainbow” (“Der Regenbogen”)’ı 1939’da Czernowitz’de yayınladı ancak kitabın büyük bir kısmı şehrin Alman işgali sırasında imha edildi.
Holokost ve Kurtuluş
Holokost sırasında Ausländer, Czernowitz gettosunda hapsedildi. Orada ömür boyu arkadaşı olan şair Paul Celan ile tanıştı. Bir toplama kampına gönderilmekten kaçınmak için bir yıl saklandıktan sonra 1944’te Sovyet birlikleri tarafından kurtarıldı.
ABD’ye Dönüş ve Şiirsel Suskunluk
Ausländer, 1948’de Amerika’ya döndü ve vatandaşlığını yeniden kazandı. Ancak, Almanca olarak on yıldan fazla şiir yazmadı, bunun yerine İngilizce’ye odaklandı. İkinci şiir koleksiyonu “Blind Summer” (“Blinder Sommer”) 1965’te yayımlandı.
Almanya’ya Dönüş ve Son Yıllar
1967 yılında Ausländer, Batı Almanya’ya geri döndü. 1978’de ciddi bir artrit nöbeti geçirdikten sonra artık yazamadığı için şiirlerini dikte etti. 1988’de Düsseldorf’da bir huzurevinde vefat etti.
Miras ve Tanınma
Rose Ausländer’in içten ve lakonik şiirleri genellikle Paul Celan ve Nelly Sachs’ınkine benzetilir. Eserleri neredeyse tüm Avrupa dillerine çevrildi ve geniş çapta tanındı. Heinrich Heine Ödülü (1966), Annette von Droste-Hülshoff Ödülü (1967) ve Büyük Federal Liyakat Haçı (1987) gibi ödüllerle onurlandırıldı.
Şiirleri, sürgünlük, kimlik ve insan varlığının kırılganlığı gibi temaları işleyerek okuyucular üzerinde derin etkiler bırakmaya devam ediyor.