Sesson
Japon sanatçı.
Sesshū (1420-1506) adlı ünlü Japon ressam, bir nesil sanatçıyı ilham verdi. Bu sanatçılardan biri de Sessōn (1504-1589) idi. Sessōn, Sesshū’nun öğrencisi olduğunu iddia etti ve adında “sess”- “tsu” karakterini kullanarak Sesshū’ya olan saygısını gösterdi. Ancak, Sesshū’nun vefat ettiği zaman Sessōn sadece iki yaşındaydı, dolayısıyla doğrudan öğretmenlik mümkün olmadı. Bunun yerine, Sessōn’un Sesshū’nun sanatsal prensiplerine olan bağlılığı, Japon resimindeki değişen stilistik trendler karşısında anlam kazanmıştı.
Sesshū ve Sesson
Sessōn, kuzeydoğu Japonya’da küçük bir köyde doğdu, ismi (“Karlı Köy”) sade bir yaşamı yansıtıyordu. Babası, güçlü Sataké samuray klanından bir üye, yarı kardeşini varis olarak belirlediğinde, Sessōn Zen rahibi oldu. Ortaçağ Japonya’sında manastırlar, savaşçı veya saray mensubu olamayanlar için bir sığınak görevi görüyordu. Bir rahip olarak Sessōn, ruhsal yolunu ve kendi geçimini sağlama yöntemlerini gösteren “shukke” olarak tanındı.
Sanatsal Gelişim
Rahip olarak, Sessōn resim yapmayı hem ruhsal bir uygulama hem de gelir kaynağı olarak gördü. İlk yıllarında, resim yaparak hayatını sürdürdü. Yetenekli ustalar arasında Sesshū gibi sanatçılar, resim yaparak geçimlerini sağlıyorlardı. Sessōn’un doğu Japonya’daki kamusal tarzı benimsediğini gösteren eserleri de zamanında oldukça popülerdi.
Tanınma ve Koruma
Sessōn, bölgesinde genç yaşta tanındı. 1542’de resim üzerine bir deneme yazdı ve öğrencilerine sanatsal prensiplerini öğretti. Sessōn, hayatı boyunca otoritelerle bağlantılarını sürdürdü ve hem bir sanatçı hem de bir bilge olarak hizmet etti.
Sanatsal Stil ve Etki
Sessōn’un manevraları genellikle Song dönemi Çin usta ressamlarından esinlenerek yapılmıştı. Manzaraları genişlik ve sadelik ile karakterize edilen eserlerinde genellikle tepelere bakan dağlar, sakin nehirler ve köprülerdeki balıkçılar ya da yolcular yer alıyordu.
Miras
Son yıllarında, Sessōn eserlerini “Kakusen Rōjin” olarak imzaladı. Sessōn, Japon resimindeki yerel tarzların gelişiminde önemli bir rol oynadı ve geleneksel temaları yorumlama şekli, günümüz sanat tutkunlarını hala etkisinde bırakıyor.