Stanley CohenAmerikalı biyokimyacı ve zoolog, 1986’da Tıp veya Fizyoloji Nobel Ödülü sahibi (Rita Levi-Montalcini ile paylaşılan). Doğum Tarihi: 17.11.1922 |
Stanley Cohen Biyografisi
Stanley Cohen, 1986’da Rita Levi-Montalcini ile birlikte Tıp veya Fizyoloji Nobel Ödülü’nü kazanan Amerikalı bir biyokimyacı ve zoologdur. Cohen, Rus kökenli Yahudi göçmenler Louis Cohen ve Fannie Cohen (Feitel) çiftinin çocuğu olarak doğmuştur. James Madison Lisesi’nde geçirdiği zamanlar boyunca bilimsel araştırmalara karşı bir tutku geliştirmiştir. Cohen gençliğini, “temel itici gücünün çevresindeki dünyayı en iyi şekilde anlama isteği” olduğu bir dönem olarak tanımlamıştır.
Eğitim ve Araştırma Kariyeri
Lise eğitimini tamamladıktan sonra Cohen, Brooklyn College’da kimya ve zooloji alanlarında çabalarını sürdürmüştür. 1943 yılında lisans derecesini almış ve Ohio’daki Oberlin College’da zooloji yüksek lisansı için burs kazanmıştır. 1946 yılında yüksek lisansını tamamlayan Cohen, Michigan Üniversitesi’nde biyokimya eğitmeni olmuştur. 1948 yılında, solucanların metabolizması üzerine bir tez savunarak doktora derecesini almıştır.
Cohen, Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Biyokimya ve Pediatri Departmanlarında dört yıl boyunca öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Bu dönemde Amerikalı pediatri uzmanı Harry Gordon ile prematüre ve yeni doğan bebeklerin kreatinin metabolizması üzerine önemli araştırmalar yapmışlardır.
1952 yılında Cohen, Amerikan Kanser Derneği tarafından finanse edilen Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Bölümü’nde bir yıllık doktora sonrası araştırma görevlisi olarak St. Louis’e taşınmıştır. Daha sonra altı yıl boyunca Zooloji Bölümü’nde misafir öğretim üyesi olmuştur. St. Louis’te Cohen, Victor Hamburger ve Rita Levi-Montalcini ile büyüme süreçleri alanında önemli keşifler yapmışlardır.
1953 yılında Levi-Montalcini, fare tümörlerinde bulunan maddelerin, tavuk embriyolarının belirli bölgelerinin aşırı büyümesine neden olabileceğini keşfetmiştir. Bu büyümeyi teşvik eden etken madde sinir büyüme faktörü (NGF) olarak adlandırılmıştır. 1956 yılında Cohen, Washington Üniversitesi’nde bir araştırma grubuna katılarak NGF’yi saflaştırma ve tanımlama gibi zorlu bir göreve girişmiştir. Üç yıl süren çalışmanın ardından Cohen ve meslektaşları fare tümörlerinden doku büyümesini teşvik eden yoğun bir özüt elde etmişlerdir. Bu özüt, proteinler ve nükleik asitlerden oluşmuş, oldukça viskoz ve ayırmak zor olmuştur. Aktif bileşeni izole etmek için Cohen, nükleik asitleri parçalayabilen bir enzim içeren yılan zehrini eklemiştir. Bu zehirin, özütten daha yüksek derecede NGF benzeri etkinliğe sahip olduğu bulunmuştur. Bu keşif, diğer dokularda NGF aktivitesinin yüksek olduğunun tespit edilmesine yol açmış ve yetişkin farelerin tükürük bezlerinde yüksek NGF aktivitesi saptanmıştır. Cohen, NGF’yi saflaştırmayı ve antikorlar elde etmeyi başarmıştır. NGF’in kimyasal yapısı daha sonra çözümlenmiş ve 118 amino asitlik bir zincirle protein olduğu ortaya çıkmıştır. İki böyle zincir bir araya geldiğinde biyolojik olarak etkin bir faktör oluşturmuşlardır. Cohen’ın başarısı, bilim insanlarının sinir büyümesini teşvik eden iyi tanımlanmış bir kimyasal ajanı ve bunu engelleyen başka bir ajanı elde etmelerini sağlamıştır.
1959 yılında Cohen, Nashville, Tennessee’deki Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne katılarak endokrinoloji ve hormonların etkisi konuları üzerine çalışmıştır. Vanderbilt Üniversitesi’nde büyüme faktörleri üzerine araştırmalarına devam eden Cohen, 1976 yılında Amerikan Kanser Derneği Biyokimya Profesörü unvanını almıştır.
Çalışmaları sırasında Cohen, NGF’yi araştırırken fark ettiği ikinci bir maddeyi de keşfetmiştir. Bu maddeyi cilt ve kornea hücrelerinin büyümesini teşvik eden epidermal büyüme faktörü (EGF) olarak adlandırmıştır. EGF, hücre bölünmesini ve farklılaşmayı düzenleyen biyokimyasal sinyallerin incelenmesinde önemli bir araç haline gelmiştir. Cohen ve ekibi fare EGF’yi nispeten büyük miktarlarda izole etmek için basit ve şık bir yöntem geliştirmiştir. 1972 yılında, bu polipeptidin (53 amino asitlik bir zincir) amino asit dizisini belirlemiş ve üç bölgede zincirin döngüler oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Cohen ayrıca EGF’ye karşı antikorlar elde etmiştir. 1975’te, hamile kadınların idrarından EGF izole etmiş ve amino asit dizisini belirlemiştir. EGF, hücre bölünmesini ve farklılaşmayı düzenleyen biyokimyasal sinyalleri incelemek için hayati bir araç olduğu kanıtlanmıştır. Bir radyoaktif işaretleme yöntemi