Thomas Aquinas: Hristiyan Filozof ve Teolog
Ülke:
Thomas Aquinas, 13. yüzyılın önemli bir filozofu ve teologudur. İtalya’nın Aquino yakınlarında doğmuştur. |
Thomas Aquinas: 13. Yüzyılın Filozofu ve Teologu
1226 yılında İtalya’nın Aquino yakınlarında doğan Thomas Aquinas, Napoli Üniversitesi’nde liberal sanatlar okumuştur. 1244 yılında Dominiken Tarikatı’na katılmış ve Albertus Magnus’un öğrencisi olarak Paris ve Köln’de teoloji eğitimini tamamlamıştır.
Paris ve İtalya’daki Kariyeri
1252 yılında Paris’e dönen Aquinas, Paris Üniversitesi’nde Teoloji Ustası olmuştur. Peter Lombard’ın “Sentences” ve Boethius’un “On the Trinity” üzerine önemli yorumlar yazmıştır. 1259-1268 yılları arasında İtalya’da bulunan Aquinas, “Summa contra Gentiles” ve “Summa Theologiae” gibi eserlerini kaleme almıştır.
Averroizm ile Çatışma
1268 yılında Paris’e çağrılan Aquinas, Latin Averroism adı verilen yeni bir Aristotelesçilik biçimine karşı savunma yapmıştır. “On the Unity of the Intellect against the Averroists” adlı eseri, Averroizm doktrinine karşı çıkmıştır.
İtalya’ya Dönüş ve Sonraki Çalışmaları
1272 yılında Napoli’de yeni bir Dominiken evi kurmak üzere İtalya’ya dönen Aquinas, “Summa Theologiae” üzerinde çalışmalarına devam etmiş ve ayrıca “On the Power of God” adlı bir eser kaleme almıştır.
Ölüm ve Mirası
1274 yılında Lyon Konseyi’ne gitmek üzereyken ani bir şekilde vefat etmiştir. 1567 yılında aziz ilan edilmiş ve Kilise Doktoru ilan edilmiştir. Eserleri Hristiyan teoloji, felsefe ve hukuk üzerinde derin etkiler bırakmıştır.
Aquinas’ın Varlık Metafiziği
Aquinas, varlığın (esse) tanrısal yaratıklar (effecti) olarak bireysel varlıklar (supposita) ve varoluşlarının arasında ayrım yapmıştır. Varlık sadece kendi hakkında var olan şeylere uygulanır.
Öz ve Varoluş Arasındaki İlişki
Aquinas’a göre öz (quiddity), bir şeyin ne olduğunu ifade ederken, suppositum ise var olan ve iş yapan şeydir. Varlık, bir varlığın özünün nihai eylemidir.
Bilgi’de Duyular ve Zeka’nın Rolü
İnsanlar, duyuları aracılığıyla dış dünyayı algılar ve zeka, duyusal deneyimlerden kavramlar soyutlar. Bu soyut kavramlar, şeylerin özünü kavramamıza olanak tanır.
Bilgide Varlığın Önceliği
Aquinas, bilginin sırasında varlığın önceliğini doğrulamıştır. Zeka, kavramı dış dünyadaki varlıkların ve varoluşlarının gerçekleriyle bağlar.
Varlığın Doğası
Aquinas, varlığın farklı seviyeleri arasında ayrım yapmış ve varlıkların (entia) varlıkta katılımcı oldukları ortak bir benzetmeyi tanıdığını kabul etmiştir. En yüksek gerçekliğin seviyesi, “saf varlık” veya “saf var olma” olan Tanrıdır.
Neden İlkesi
Tüm yaratılmış varlıkların kendi sınırlı varlıkları vardır, ki bu özlerinden farklıdır. Aquinas, bu durumun “İlk Sebep” ya da Tanrı olarak adlandırılan saf varoluşu gerektirdiğini savunmuştur.
Yaratılış ve Varlığın İletilmesi
Tanrı, evreni özgür iradesiyle yaratmış ve yaratılan varlıklara varoluş bahşetmiştir. Tanrı’nın iyiliği yaratılışa iletilir ve onun kendi varlığına katılmasını sağlar.
Akıl ve İmanın Uyumlu İlişkisi
Aquinas, imanın ve akılın, bilginin tamamlanması için birbirini tamamlayan bilgi biçimleri olduğuna inanmıştır. İnanç, ilahi vahye dayanırken, akıl doğal ışık aracılığıyla bazı gerçeklere ulaşabilir. Felsefe ve teoloji arasında bir çatışma değil, karşılıklı olarak zenginleştirici bir ilişki vardır.