Thomas Hant Morgan

Thomas Hant Morgan

Thomas Hant Morgan

Amerikalı genetikçi, 1933 Nobel ödülü sahibi

Doğum Tarihi: 25.09.1866
Ülke: ABD

İçindekiler:

  1. Thomas Hunt Morgan’ın Biyografisi
  2. Morgan’ın Genetik Alanındaki Katkıları
  3. Önemli Eserleri

Thomas Hunt Morgan’ın Biyografisi

Thomas Hunt Morgan, Amerikalı bir genetikçi ve 1933’te Nobel ödülü sahibi olarak diplomat bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Kentucky Üniversitesi’nden mezun oldu ve 1886 yılında lisans derecesini aldı. Eğitimini tamamladıktan sonra Johns Hopkins Üniversitesi’nde çalıştı. 1888-1889 yılları arasında Amerikan Balıkçılık Komitesi’nde bilimsel araştırmalar yaptı. 1890 yılında Johns Hopkins Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı ve aynı yıl Adam Bruce Bursu kazandı, bu da ona Avrupa’da deniz biyoloji laboratuvarında çalışma olanağı sağladı. Orada Hans Driesch ve Kurt Herbst ile tanışarak deneysel embriyolojiye olan ilgisini etkiledi.

1904-1928 yılları arasında Columbia Üniversitesi’nde New York’ta Deneysel Zooloji Profesörü olarak görev yaptı. 1928-1945 yılları arasında ise Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde Biyoloji Profesörü ve laboratuvar direktörü olarak çalıştı. Son yıllarında ise Corona del Mar, California’da küçük bir laboratuvar edindi.

Morgan’ın Genetik Alanındaki Katkıları

Morgan’ın erken çalışmalarından birinde, Mendel’in kalıtım teorisini eleştirdi. Kromozomların kalıtım taşıyıcıları olmadığını, ancak organizmanın erken aşamalarının ürünleri olduğuna inanıyordu. Ayrıca, Darwin’in “kademeli değişimler” fikrine karşı çıkarak, Hollandalı botanikçi Hugo de Vries’in öne sürdüğü mutasyonlar fikrini destekliyordu. Morgan’ın kalıtım üzerine erken araştırmaları bu geleneksel yaklaşımı takip etti. Ancak kısa süre sonra somut sonuçlar elde etmeyi umuduyla deneylere yöneldi.

1897 yılında bazı organizmaların rejeneratif yeteneklerini inceleyerek rejenerasyon fenomeni üzerine ilk makalesini yayınladı. 1900 yılında, bezelyelerdeki kalıtım üzerine Gregor Mendel’in çalışmaları genetikçilerin dünya çapındaki dikkatini çekti. Bu sırada biyolog W. Sutton, kalıtım birimlerinin (genlerin) kromozom adı verilen hücresel yapıların içinde veya yüzeyinde bulunduğunu öne sürdü. Morgan buna katılmayarak kromozomların organizmanın erken gelişim aşamalarının ürünleri olduğunu savundu.

1909 yılında, Morgan, model organizma olarak Drosophila’yı çalışmaya başladı. Sadece dört çift kromozoma sahip olan bu meyve sineği, doğumdan sonra iki hafta içinde üremeye başlıyor ve 12 gün sonra yaklaşık 1.000 bireyden oluşan yavruları üretiyordu. Diğer araştırmacılar, C. W. Woodworth ve F. E. Lutz gibi genetik araştırmaları için Drosophila’yı çalışmışlardı ve Morgan, kendi bilimsel araştırmaları için daha uygun bir model organizma ararken Lutz’un çalışmalarının sonuçlarıyla tanıştı.

Çok geçmeden, 1909 yılında, Morgan’ın Drosophila ile yaptığı deneylerde ilk mutasyonlar ortaya çıktı. Bu fenomenin sonraki araştırılması sonucunda Morgan’ın genlerin tam konumunu belirlemesine ve işleyiş prensiplerini anlamasına olanak sağladı. En önemli keşiflerden biri, belirli genlerin cinsiyete bağlı bir şekilde “bağlı” olduğunun gözlemlenmesiydi. Morgan, bu fenomeni genlerin “bağlantısı” olarak adlandırdı çünkü meyve sineklerinde beyaz gözlüğün sadece erkek bireylere aktarıldığını buldu. Morgan ve meslektaşları bu konsept üzerine Drosophila kromozomlarının “haritalarını” oluşturdu. Genlerin kromozomlar üzerinde “lineer” bir düzenlemesinin ve gen bağlantısının birbirlerine olan mesafelerine bağlı olduğu hipotezi genetikte devrim niteliğinde bir keşifti.

1919’da Morgan, Londra’daki Royal Society’nin Yabancı üyesi seçildi ve 1924’te Darwin Madalyası’na layık görüldü. 1933’te, kalıtsal özelliklerin aktarılmasında kromozomların işlevleri ile ilgili keşifleri nedeniyle Nobel Ödülü’nü aldı.

Önemli Eserleri

– Regenerasyon. N-Y: Macmillan, 1901.
– Kalıtım ve Cinsiyet. N-Y: Columbia Univ. Press, 1913.
– Gen Teorisi. New Haven, CT: Yale Univ. Press, 1932.
– Evrimin Bilimsel Temeli. Londra: Faber and Faber, 1932.

Exit mobile version