Tinder’ın Yüz Tanıma Özelliği Genişliyor
Dating uygulaması devlerinden biri olan Tinder, Çarşamba günü, yüz tanıma özelliğini ABD’deki daha fazla kullanıcıya sunacağını duyurdu.
Face Check: Güvenlik için Yeni Bir Adım
Face Check olarak bilinen yüz tanıma özelliği, yeni kullanıcıların kimliklerini doğrulamak için kısa bir video selfie göndermelerini gerektiriyor. Bu girişim, platformda kimlik sahtekarlığını azaltmayı ve insanların botlar ya da sahte hesaplarla bağlantı kurmasını önlemeyi amaçlıyor.
Face Check, kullanıcının yüzünün 3D video taramasını oluşturarak, profil resimleriyle benzerliğini doğruluyor. Başarılı bir doğrulama sürecini tamamlayan kullanıcılar, profillerinde doğrulandıklarını gösteren bir rozet kazanıyor. Ayrıca, bu özellik, aynı yüzün farklı hesaplarda kullanılıp kullanılmadığını belirleyerek, sahtekarlık ve taklit profil riskini artıran bir başka koruma sağlıyor.
Kullanıcı Verilerinin Güvenliği
Tinder, video selfie’lerin inceleme sürecinin ardından kısa bir süre içinde silindiğini ancak “tersine çevrilemeyen, şifrelenmiş bir yüz haritası ve yüz vektörü” sakladığını belirtiyor; bu veriler, yeni fotoğrafları doğrulamak, dolandırıcılığı tespit etmek ve kullanıcıların tekrar hesap açmalarını engellemek için kullanılıyor.
Face Check özelliği, Haziran’dan bu yana Kaliforniya’da, Kolombiya ve Kanada’da mevcut. Artık Avustralya, Hindistan ve Güneydoğu Asya’daki diğer ülkelerde de kullanıma sunuldu.
ABD’de Yaygınlaşma Planları
Face Check’in önümüzdeki aylarda ABD’nin diğer eyaletlerine yayılacağı ve 2026 yılında Match Group’un sahip olduğu başka dating uygulamalarına da entegre edileceği belirtiliyor.
Son yıllarda kullanıcılar, güvenlik ve gizlilikle ilgili sorunlar ve diğer kullanıcılarla yaşadıkları olumsuz deneyimler nedeniyle Tinder uygulamasını terk etmeye başladı. Şirket, 2025’in ikinci çeyreğinde %7 oranında bir düşüşle ödeyen kullanıcılarında zorluklar yaşıyor.
Önemli Başarılar ve Diğer Şirketler
Tinder, bu özelliği hayata geçirdikten sonra, potansiyel “kötü aktörlere” maruziyeti %60 oranında azaltmayı ve “kötü aktör raporları” sayısını %40 oranında düşürdüklerini iddia ediyor.
Diğer şirketler de son dönemde benzer anti-sahtekarlık yüz tanıma testleri sunmaya başladı. Örneğin, Meta, kullanıcıların ele geçirilmiş Facebook veya Instagram hesaplarına yeniden erişim sağlamalarına yardımcı olmak için benzer teknolojiler kullanıyor. Ayrıca, Bumble, üyelerinin doğrulanmasını sağlayan bir fotoğraf doğrulama seçeneği sunuyor; bu seçenek, kullanıcıların seçtikleri bir pozda selfie çekerken doğrulama sürecini tamamlamalarını gerektiriyor.