Vagrik Bahchanian: Dikkat Çeken Sanatçı ve Yazar
Vagrik Bahchanian, ünlü “Kafka’yı gerçekleştirmek için doğmuştuk” cümlesini ve öncü slogan “Kravat bağlarken dikkat et. O ve kırmızı balık aynı renktir” sözünü ortaya atan bir adamdır. Aynı zamanda genç Savenko için Limonov takma adını bulan kişidir.
Moskova’da 1970’lerde doğan Bahchanian’ın sanatı, o dönemin bolluğunu ve çelişkilerini yansıtır. Birçok sanatçı ve yazar o dönemden günümüze unutulurken, Bahchanian’ın eserleri hala yankılanmaktadır. Kolajları ve kelime oyunları, iki karşılaştırılamaz gerçekliğin çarpışmasıyla alevlenen kıvılcımlara benzer; beklenmedik, komik ve bazen acı anlar yaratırlar. Bu çatlaklar izleyicinin bilincinde dar olabilir ama derinlere inerler.
Bahchanian’ın 1990’larda Moskova’nın bir çöplüğünde vaat eden sanat kariyeri ona kaybolmuş gibi görünse de, o olmadan harcanan zaman değildir. İlk kez yirmi dokuz yıl sonra Haziran ayında Moskova’ya New York’tan döndü. Kolajları şu anda 17 Haziran’a kadar “Muha” kulübünde sergilenmektedir. İlk kitabı olan iki yüz sayfalık “Mukh uima. Khudozhestva” (Sinek Gücü. Sanatlar), “U-factoriya” yayınevi tarafından yayımlandı. Bu Bahchanian’ın anavatanındaki ilk kitabıdır.
Alexander Genis’e göre, “Kharkiv’de (gençliğinde) Vagrik’in ne yaptığını bilmiyorum ama onu 20 yıldır New York’tan tanıdığım için tahmin edebilirim ki iyi değildi. Vagrik için takma ad bulan Limonov’un bile onu anneci çocuk olarak gördüğünü söylemek yeterli.” Bahchanian’ın efsanevi mizahı hakkındaki ünü, ondan önce gelir, ancak kişisel olarak daha içe dönük ve melankoliktir. Yaratıcı süreci hakkında sorulduğunda, fikirlerin kendisine başkalarıyla konuşurken anlık geldiğini ve bunu şiire benzetir.
O, 1960’larda Moskova’daki atmosferi çağrıştırarak, “Litgazeta”nın 16. sayfasının editoryal odasında herkesin Kazak kültüründeki bir şair türü olan akynler gibi hissettiğini hatırlamaktadır. Ancak Amerika’da o daha zor olduğunu düşünüyor, Dovlatov’un “Novy amerikanets” gazetesini yayınladığı kısa bir dönem oldu. Oradaki atmosfer oldukça iyiydi, Vayl, Genis, Dovlatov ve yayıncı Grisha Polyak gibi insanlar vardı. Ancak bu uzun sürmedi.
Bahchanian’ın kolajları sonunda Vayl ve Genis’in dergisinde çift sayfa yayınlandı. İnsanlar onları poster gibi kesip duvarlarına asıyordu. “Simbirskiy kot” (Simbirsk kedi) adlı bir kolajı hatırlıyor, Lenin’in yüzü olan bir kedinin, Rus halk sanatı stilini siyasi taşlamayla birleştirdiğini anlatıyor.
Dovlatov’un anılarıyla ilgili sorulduğunda, Bahchanian onu karmaşık biri olarak tanımlıyor, hatta biraz korktuğu biri olarak, özellikle telefonda konuşurken. Dovlatov her zaman metinlerini duraksamadan okur, ve Bahchanian her söylediğinin kaydedildiğini bilirdi. Buna rağmen Dovlatov’un dürüstlüğünü ve konuşmasındaki hassasiyeti övüyor.
Bahchanian’ın “Ni dnya bez strochki” (Satır Olmadan Bir Gün), “Sinyak pod glyazom” (Göz Altı Morluk), ve “Stikhi raznykh let” (Farklı Yıllardan Şiirler) gibi kitapları Maria Vasilyevna Rozanova tarafından yayımlandı, her biri bir konsept projesidir. Başka bitmemiş bir projesinden bahseder, hiç bitmeyen “Suetu suet i vsecheskaya suet suet…” (“Boşuna boş, her şey boş…”) cümlesiyle bir rulo ve “okunarak oyunlar” olarak nitelendirdiği bir oyun koleksiyonu.
Çeyrek yüzyıldan fazla bir süredir Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Bahchanian, Rusya’daki deneyiminden farklı bir gerçekliği tanıklık etmiştir, bu da eserlerine yansımıştır. Ancak Sovyet simgeleri veya güncel politikalarla aktif olarak ilgilenmekte ilgisinin olmadığını kabul ediyor.
Günümüz Rusyası’na ilişkin görüşleri sorulduğunda, Bahchanian, görsel sanatlar ve müzeleri sevdiğini ve etkileyici bulduğunu belirtir. Ancak özellikle Irak savaşı sırasındaki agresif politika tarafından rahatsız edilmektedir. 11 Eylül trajik olayları sırasında New York’ta yaşadığı ve şehri saran sürekli duman kokusunu hatırlayarak barış ve istikrarın önemini fark ettiğini anlatır.
Günümüz Rusyasındaki ilgi alanlarından bahsederken, NTV’yi izlemeyi severken kanalın eski programları yerine güncel haberleri yayınlamaya başladığında hayal kırıklığına uğradığını belirtiyor. Edebiyat ve sanata odaklanan “Kültura” kanalını övgüyle bahseder ve ABD’de çok sayıda aboneyi cezbetmeye inandığını söyler. Moskova’da aradığı her şeyi bulamamış olmasına rağmen, Bahchanian gençliğinden gelen olağanüstü arkadaşlarının anılarını değerli bulmakta ve onlar hakkında hikayeler yazmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Vagrik Bahchanian, sanata ve edebiyata sağladığı benzersiz tarzı ve katkısıyla kalıcı bir etki bırakmış bir sanatçı ve yazardır. Kolajları, kelime oyunları ve keskin mizahı ile izleyicileri etkilemeye devam ederek farklı gerçeklikler arasındaki boşluğu köprüleyerek kendine has bakış açısını dünyayla paylaşmaktadır. Hayatının önemli bir bölümünü Amerika Birleşik Devletleri’nde geçirmesine rağmen, Bahchanian’ın tarihi vatanına olan bağlılığı güç