Vladimir BurichRus şair, şair, çevirmen; serbest nazımın teorisyeni ve savunucusu
Doğum Tarihi: 06.08.1932
Ülke: |
İçindekiler:
- Vladimir Burich: Verlibre’nin Öncüsü
- Çocukluk ve Etkiler
- Moskova’ya Varış ve Verlibris
- Bireycilik ve Uyum Karşıtlığı
- Verlibre’nin Lideri
- Formun Önemi
- OBERIU’dan Dersler
- Esas İnsancılık
Vladimir Burich: Verlibre’nin Öncüsü
Rus şair, edebiyatçı ve çevirmen Vladimir Burich, ritim ve kafiyeden bağımsız, serbest bir şiir formu olan verlibre’nin gelişiminde ve savunusunda önemli bir rol oynamıştır.
Çocukluk ve Etkiler
Burich’ın Kharkiv, Ukrayna’da geçen çocukluğu, onu Mikhail Kulchitsky, Boris Slutsky ve Boris Chichibabin’in cesur şiirleriyle tanıştırmıştır. Bu etkiler onun edebi ifadeye olan alışılmadık yaklaşımını şekillendirmiştir.
Moskova’ya Varış ve Verlibris
1950’lerde Moskova’ya gelen Burich, Moskova Devlet Üniversitesi’nde gazetecilik bölümüne kaydoldu. Doğal zekası ve toplumsal eleştirilerini sergileyen, makinede basılı şiirlerle verlibre’yi edebi sahneye tanıttı.
Bireycilik ve Uyum Karşıtlığı
Burich, politik bağlantılardan uzak durarak ideolojik tartışmalardan uzak kaldı. Kendisini eleştirel ve yüzeyselliği eleştiren Stanisław Jerzy Lec ve George Orwell’un bireyciliğini yansıttı. Yazıları, kişisel özgürlüğün korunmasını ve hoşgörüsüzlüğün reddedilmesini savundu.
Verlibre’nin Lideri
Burich, verlibre hareketinin saygın bir lideri haline geldi, ilk Rus verlibre antolojisi olan “Day X”i derledi. Sanatsal çeşitliliğe duyduğu inanç, türe katkıda bulunmuş ve kabul görmesini sağlamıştır.
Formun Önemi
Gelenekçilerin verlibre’yi eleştirmesine rağmen, Burich hem kafiye hem de verlibre’yi değerli formlar olarak savundu. Kafiyenin sınırlarını kabul ederken, verlibre’nin katı yapılarından özgürlüğün sunabileceği yaratıcı imkanları tanıdı.
OBERIU’dan Dersler
Leningrad merkezli OBERIU grubundan etkilenen Burich, toplumsal uyum ve umursamazlıkın tehlikelerini vurguladı. Nikolai Zabolotsky’nin “karışıklık” aracılığıyla bireyselliğin erozyonuna yönelik uyarıları ve Nikolai Oleynikov’un kendinden yabancılaşma korkularını yankıladı.
Esas İnsancılık
Burich’ın şiiri, diğer insanlara derin bir empatiyle doluydu. Alaycı gözlemlerine rağmen, mizahı nazik ve sorgulayıcı bir yaklaşımla şekillendi. Edebiyatın amacının insan ruhuyla bağlantı kurmak ve onun canlılığını korumak olduğuna inanıyordu.