Kenneth Burke Kimdir?
Kenneth Burke, Amerikalı bir yazar, gazeteci, filozof, edebiyat araştırmacısı ve iletişim teorisyeni olarak tanınmıştır. Rhetoric ve estetik konularına özellikle ilgi göstermiştir. 5 Mayıs 1897’de Pittsburgh, Pennsylvania, ABD’de doğmuştur. Eğitimine Ohio State Üniversitesi’nde başlamış ancak kısa bir süre sonra ayrılmıştır. Columbia Üniversitesi’nde de eğitimini tamamlamamış, edebiyat alanında kendini geliştirmeye odaklanmıştır. Greenwich Village’da Hart Crane gibi isimlerle tanışmış ve New York avangardının temsilcileriyle dostluk kurmuştur.
1917’den itibaren romanlarını yayımlayan Burke, 1924’te kısa hikayelerden oluşan bir kitap yayımlamıştır. Aynı yılda modernist dergi Dial’ı yayımlamış ve 1927-1929 yılları arasında müzik eleştirisiyle katkıda bulunmuştur. Daha sonra 1934-1936 yılları arasında gazete Nation’da aynı kapasitede çalışmıştır. Thomas Mann’ın öyküsü Death in Venice’ı 1924 yılında çevirmiştir.
Burke, Marianne Moore, W.K. Williams, R.P. Warren, Ralph Ellison, K.E. Porter gibi birçok önde gelen Amerikalı yazarla dostluk kurmuş ve yazışmalar yapmıştır. Chicago Üniversitesi, New School for Social Research, Princeton ve Harvard Üniversitesi’nde dersler vermiştir. Kalp krizi sonucu çiftliğinde vefat etmiştir.
Kenneth Burke ve İdeolojik Etkileri
Kenneth Burke, 20. yüzyılın düşünürleri ve eleştirmenleri gibi Karl Marx, Sigmund Freud ve Friedrich Nietzsche’nin fikirlerinden derinden etkilenmiştir. Burke, dilin ve sembollerin insan davranışlarını ve etkileşimleri anlamanın anahtarı olduğuna inanmıştır. Bu yaklaşımı “dramatizm” olarak adlandırmış ve bu analizin insanların çatışmaların temellerini, etkileşimlerin değerlerini ve tehlikelerini, kimlik olasılıklarını anlamaya nasıl yardımcı olabileceğine inanmıştır.
Burke’un eserleri arasında en ünlü üçlemesi (1945’te Grammar of Motives, 1950’de Rhetoric of Motives, 1966’da Language as Symbolic Action) sembolik eylem çerçevesinde edebiyat felsefesini geliştirmiştir. Burke, sembolik etkileşimcilik ekolüyle ve E. Goffman’la bağlantılıdır; sosyolojide dramatik bakış açısının gelişimine etki etmiştir.
Dilin ve İdeolojinin Rolü
Burke, dilin sadece gerçeği “yansıtmadığını” aynı zamanda seçmemize veya değiştirmemize yardımcı olduğunu belirtmiştir. Dil ve ideoloji arasındaki bağı anlamanın bir yolunu önerir. Dil, sadece gerçeği “yansıtmaz”, aynı zamanda seçmemize veya değiştirmemize de yardımcı olur.
“Dil sembolik bir eylem olarak” adlı kitabında (1966), Burke insanı “sembol kullanan bir hayvan” olarak tanımlar. Bu tanım, gerçeğin aslında “sembollerin sistemi tarafından bizim için yaratıldığı” anlamına gelir.
Her inanç sisteminin dünyanın nasıl yapılandırıldığını ve şeylerin ne anlama geldiğini tanımlamak için kendi sözcük dağarcığına sahip olduğunu belirtir. Bu nedenle, her bir inanç sistemi kendi bağlılarına belirli bir tür gerçeklik sunar.