AI ve Yaratıcılığın Geleceği
Instagram başkanı Adam Mosseri, yapay zekanın kimlerin yaratıcı olabileceğini değiştireceğini belirtti. Yeni araçlar ve teknolojiler, daha önce içerik üretemeyen kişilere belirli bir kalitede ve ölçekle içerik oluşturma yeteneği sağlayacak. Ancak, bu teknolojinin “kötü niyetli amaçlar” için kullanılacağını da kabul etti ve bugünün çocuklarının, bir video gördükleri için doğru olduğunu düşünmemeleri gerektiğini öğrenmeleri gerektiğini vurguladı.
Yaratıcılık ve Riskler
Bu düşünceleri, bu hafta düzenlenen Bloomberg Screentime konferansında paylaştı. Konferansın başında, yaratıcı MrBeast’in (Jimmy Donaldson) son yorumlarına değinildi. MrBeast, Threads üzerinden paylaştığı bir mesajda, yapay zeka ile üretilen videoların, yaratıcıların yaşamlarını tehdit edebileceğini ve bunun için “korkutucu bir dönem” olduğunu ifade etmişti.
Mosseri bu görüşe biraz itiraz etti. Çoğu yaratıcı, MrBeast’in tarihsel olarak yaptığı büyük setler ve karmaşık prodüksiyonları yeniden üretmek için yapay zeka teknolojisini kullanmayacak; bunun yerine, bu teknoloji onlara daha fazla içerik üretme ve daha iyi işler yapma imkanı tanıyacak.
İçerik Üretiminde Değişim
“İnterneti biraz geri planda düşünürseniz, internetin yaptığı şeylerden biri, içerik dağıtım maliyetini neredeyse sıfıra indirerek hemen hemen herkesin bir yayınevi olmasını sağlamaktı,” diye açıkladı Mosseri. “Bazı generatif yapay zeka modellerinin göründüğü gibi, içerik üretim maliyetini de neredeyse sıfıra indirecekleri anlaşılıyor.” Bu, doğal olarak yapay zekanın kullanımının mevcut maliyetlerinden, çevresel ve insan maliyetlerinden habersiz olamaz.
Ayrıca, Mosseri, mevcut sosyal platformlarda birçok “karışık” içeriğin zaten var olduğunu belirtti; yaratıcılar, iş akışlarında yapay zeka kullanıyor, ancak tamamen sentetik içerikler üretmiyor. Örneğin, renk düzeltmeleri veya filtreler için yapay zeka araçları kullanabilirler. İleride, gerçek ile yapay zeka ile üretilen içerikler arasındaki sınır daha da belirsizleşecek.
“Gerçek içerik ile yapay sentetik içerik arasında hangi yüzdelerin olduğunu sorgulamak biraz daha karmaşık hale gelecek. Bence saf sentetik içerikten çok, ortada daha fazla içerik olacaktır,” dedi.
Meta’nın Sorumluluğu ve Gelecek
Değişimler yaşanırken, Mosseri Meta’nın yapay zeka içeriğini belirlemek konusunda daha fazla sorumluluk taşıdığına dikkat çekti. Ancak, bu konudaki şirketin yaklaşımının “doğru odak” olmadığını ve “saçma bir çaba” olduğunu da ekledi. Mosseri, Meta’nın başlangıçta yapay zeka ile üretilen içerikleri otomatik olarak etiketleme çabalarını kastederek, bunun sonucunda gerçek içeriklerin bile yapay içerik olarak etiketlendiğini söyledi, çünkü Adobe gibi yapay zeka araçları sürecin bir parçası olarak kullanılıyordu.
Mosseri, etiketleme sisteminin daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyduğunu ancak Meta’nın aynı zamanda insanlara doğru kararlar almalarına yardımcı olacak daha fazla bağlam sağlamak zorunda olduğunu ifade etti. Bu yeni bağlamın ne olacağı konusunda detay vermedi, fakat bunun Meta’nın bu yıl ABD’de başlattığı ve X’in benzeri olan Topluluk Notları özelliğiyle ilgili olabileceğini belirtti. Bu sistem, üçüncü taraf fact-checker’lara başvurmak yerine, karşıt görüşlere sahip kullanıcıların belirli bir bilginin doğruluğu konusunda hemfikir olduğu durumlarda içeriklere düzeltme veya ek bağlam ekliyor.
Mosseri, etiketleme sorumluluğunun tamamen platforma ait olmadığını, aynı zamanda toplumun kendisinin de değişmesi gerektiğini vurguladı.
Çocukları Bilinçlendirmek
“Çocuklarım küçük. Dokuz, yedi ve beş yaşındalar. Onların internete maruz kaldıkça, gördükleri bir videonun gerçekten olup olmadığını sorgulamaları gerektiğini öğretmeliyim,” açıklamasında bulundu. “Ben çocukken bir video gördüğümde bunun, gerçek dünyada olan bir anın kaydı olduğunu varsayabilirdim,” diye de ekledi.
“Onların artık… Kimi söyleyip, kimin paylaştığına, bu kişilerin hangi çıkarlar içinde bulunduğuna ve neden söylediklerine dikkat etmeleri gerekecek,” diyerek sözlerini tamamladı. Bu da çocuklar için oldukça ağır bir mental yük gibi görünüyor, ne yazık ki.
Spekülasyonların yanı sıra Mosseri, Instagram’ın yapay zeka haricinde geleceğine dair bazı konulara da değindi. Buna, özel bir TV uygulaması fikri ve Reels ile DM’ler üzerine artan odak gibi kullanıcı eğilimlerinin yansıması da dahil.
Son olarak, TikTok’un ABD’deki değişen sahipliğiyle ilgili olarak rekabet ortamının nasıl değişeceğine de değinen Mosseri, rekabetin Instagram’ın daha iyi işler yapmasını sağladığını belirtti. TikTok’un mevcut durumu hakkında ise, uygulamanın yapısının büyük bir değişim göstermeyeceği yorumunda bulundu.
“Aynı uygulama, aynı sıralama sistemi, takip ettiğiniz aynı yaratıcılar — hepsi tamamen sorunsuz” şeklinde konuştu Mosseri. “Bu durum, teşvikler açısından da büyük bir değişiklik gibi görünmüyor,” diye ekledi.
