Alfred Kidder
20. yüzyılın en büyük arkeologu
Alfred Vincent Kidder, Amerika’nın Güneybatısı ve Mesoamerika’nın gizemli tarihini keşfetmeye adanmış, 20. yüzyılın önde gelen arkeologu olarak tanınmaktadır.
Erken Yaşam ve Eğitim
Maden mühendisi bir ailenin çocuğu olarak doğan Kidder, önce Harvard College’da tıp eğitimi almaya başladı. Ancak, 1907’de Utah Üniversitesi tarafından yapılan yaz kazıları sırasında arkeolojiye olan ilgisi alevlendi. Colorado, Utah ve Yeni Meksika’daki ardışık kazılarda saha çalışmaları, onun bu alana olan tutkusunu pekiştirdi. 1908’de Harvard’dan lisans derecesini, 1914’te antropoloji doktorasını aldı.
Güneybatı Arkeolojisi
Harvard Peabody Arkeoloji ve Etnoloji Müzesi’nin himayesinde Kidder, Arizona’ya yönelik birçok keşif gezisine başladı. Titiz kazıları çok değerli veriler ortaya çıkardı ve Güneybatı ve Orta Amerika Yerli kültürleri için kapsamlı bir seramik sınıflandırma sistemine öncülük etti. 1924 tarihli “Güneybatı Arkeolojisinin Çalışmasına Giriş” adlı eseri, Kuzey Amerika öncesi tarihin ilk kapsamlı sentezlerinden biri haline geldi.
Pecos Konferansı ve Anasazi Kültürü
1920’lerin sonlarında Kidder, Pecos, New Mexico’da arkeologlar ve etnologları bir araya getiren bir konferans düzenledi. Bu toplantı, eski Pueblo kültürlerinin arkeolojisi için önemli bir zaman çizelgesi olan Pecos Sınıflandırmasını oluşturdu. Daha sonra 1936’da Kidder, bu kültürlerin en büyüğünü belirtmek için Navajo terimi “Anasazi”yi benimsemiştir.
Mesoamerikan Keşifleri
Güneybatı’dan daha fazla uzanan araştırmalar yapan Kidder, Guatemala’daki Mayaların Kaminaljuyú kalıntılarında geniş çaplı disiplinler arası incelemeler yaptı. Bulguları, Mayaların medeniyetlerinin stratigrafisinin anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Tartışmalı Miras
Kidder’ın kapsamlı kazıları, özellikle 20. yüzyılın başlarında Pecos Pueblo’da, seramik ve diğer artefaktların ortaya çıkmasına yol açtı ancak insan kalıntıları Peabody Müzesi’ne gönderildi. Bu kazıların, yerli Amerikalı kabilelerden izin almadan gerçekleştirilmesi o dönemde yaygın bir uygulamaydı. Kidder, terkedilmiş Pecos Pueblo yerleşimi ile bugünkü Heme Pueblo insanları arasındaki bağlantıyı kabul etmesine rağmen, insanların bu artefakt ve kalıntılara sahip çıkacağını öngörmemişti.
Daha sonraki yasalar, Native American Graves Protection and Repatriation Act gibi yasalar, Heme Pueblo insanlarını eski Pecos topluluğunun yasal halefleri olarak tanımıştır. Kidder’ın kazısı ile bulunan insan kalıntıları 1999 yılında Heme halkına geri verilmiş ve Pecos Ulusal Tarih Parkı’nda tekrar gömülmüştür. Kidder kendisi de Pecos Pueblo kalıntılarına yakın bir yere defnedilmiştir.
Edebi Katkılar
Kidder’ın yazılı eserleri, arkeoloji alanında temel metinler olarak kalmıştır. “Güneybatı Arkeolojisinin Çalışmasına Giriş,” “Pecos’un Seramiği” (iki cilt), “Pecos’un Artefaktları” ve “Pecos, Yeni Meksika: Arkeolojik Notlar” gibi eserleri, alandaki öğrenciler ve meslektaşları üzerinde etkileyici bir miras bırakmıştır.