Apple Orijinal Filmi “F1 The Movie”, iPhone’u alışılmadık bir şekilde kullanarak akıllı telefonun parça ve bileşenleriyle özel bir kamera geliştirdi.
Büyük filmlerdeki videografi genellikle özel teknoloji ile doludur ve yönetmenin istediği mükemmel kareyi yakalamak için her şey yapılır. Endüstri, modüler kameralar ve aksiyon kameraları gibi birçok farklı donanım türüyle tanışıkken, “F1” filminde kullanılan kameraların bir kısmı, normalden çok daha fazla Apple teknolojisine dayanıyordu.
Tim Cook‘un 11 Haziran’daki bir röportajında bahsettiği gibi, Wired tarafından açıklanan kamera, aslında bir iPhone’dur. Tabii ki, proje için yoğun bir şekilde özelleştirilmiş bir versiyonudur.
Araç İçin Özel Bir Görüntüleme Cihazı
Bir aracın sürücünün bakış açısını yakalama sorunu, yayınlar için halledilmiş olsa da, film için henüz bir çözüm bulunamamıştı. Yayınlar için tasarlanan teknoloji, film yapımında gerekli olan yüksek codec özelleştirmesi veya yüksek çözünürlükler için uygun değildi.
Mevcut bir yayın kamerayı filme uyarlamak yerine, ekip başka bir film teknolojisi parçasına yöneldi ve Apple’ın mühendislik ekibi bir iPhone kullandı.
Çeşitli filmler ve televizyon şovları, modern iPhone’larda yer alan ACES desteği, LOG kaydı ve 60 kare/saniye hızında 4K ProRES video kaydı gibi özelliklerden faydalanarak çekim yaptı. Örneğin, yaklaşan Danny Boyle korku devam filmi 28 Years Later iPhone 15 Pro Max ile çekildi.
Özelleştirilmiş Kamera Modülü
Apple, yayın modülünün yerine geçecek aerodinamik bir kanat şekline sahip bir cihaz oluşturdu. Bu, araca tam olarak uyum sağlaması için yayın modülüyle aynı şekil ve ağırlıkta tasarlandı. İçinde bir iPhone kamera sensörü ve işlem için bir A serisi çipi bulunuyordu.
Apple, modülde nelerin kullanıldığını belirtmese de, 2023 ve 2024 sezonlarında gerçek F1 yarışlarında çekim yapıldığı düşünüldüğünde iPhone 15 Pro’daki A17 Pro ve 48 megapiksellik kameranın kullanılma ihtimali var.
Modülde özel bir firmware ve iOS çalışıyordu. Çekim, ProRES LOG formatında yapıldı; bu, düzenleme sırasında daha esnek bir kullanım sağladı.
Gelişen Teknoloji ve Filmlere Etkisi
Modül ayrıca bir iPhone bataryası ve gelen ışığı azaltarak editörlere daha fazla pozlama kontrolü sağlayan bir nötr yoğunluk filtresi taşıyordu.
Kamerayı yönetmek için, ekip entegre radyo eksikliği nedeniyle bir USB-C kablosu ve özel bir iPad uygulaması kullandı. Bu, modülden sorumlu olan videografa kadraj, beyaz dengesi gibi ayarları yapma ve kaydı başlatma veya durdurma imkanı sağladı.
Sonuç olarak, film yapımcıları, Formula 1 yarışlarının meraklılarının zaten tanıdığı bir biçimde sürücü bakış açısı çekimleri yaptı. Bu süreç, aynı zamanda yeni teknolojilerin iPhone’a eklenmesine de yol açtı; kameradaki firmware değişiklikleri sayesinde iPhone 15 Pro, Academy Color Encoding System desteği ve LOG kodlama özelliğini kazandı.
Tim Cook‘un Haziran ayındaki röportajında söylediği gibi, Apple kendisini “teknoloji ve güzel sanatların kesişiminde” görüyor. Bu teknoloji, sanatsal yaratımı desteklemek için kullanıldığında, tüketicilere sunduğu olanakları da artırıyor. Bu, hem içerik hem de onu yaratma yolları açısından karşılıklı fayda sağlayan bir etkileşim yaratıyor.