Ary Scheffer – Fransız Tarih ve Tür Resimleri Sanatçısı
Ary Scheffer, ünlü bir Fransız tarih ve tür ressamıydı. Sanatçı bir ailenin çocuğu olarak doğdu ve resim yapma yeteneği küçük yaşlarda ortaya çıktı. On beş yaşında yapıtı Amsterdam Sanat Sergisi’nde sergilendi.
Babasının ölümünden sonra Scheffer ve annesi 1811’de Paris’e taşındı. Pierre-Narcisse Guérin’in öğrencisi olan Scheffer, yeteneklerini hızla geliştirdi. Kısa sürede prestijli Louvre Salonları’na katılarak yeteneğini daha geniş bir izleyici kitlesine sunma fırsatı buldu.
Kariyerinin erken dönemlerinde Scheffer, Guérin ve o dönemin diğer Fransız ressamlarının akademik tarzında çalıştı. Ancak duygusallık, romantizm ve hayal gücünü kutsal ve tarihi konularına yansıtarak romantizmi de eserlerine dahil etti. Bu dönemdeki önemli eserlerinden bazıları “Louis IX’in Ölümü” ve “Sokrates, Potidaea Savaşı’nda Alcibiades’i Savunuyor” idi.
Ary Scheffer’in Sanatsal Gelişimi
1829’da Scheffer, Hollanda’ya giderek eski ustaların, özellikle Rembrandt’ın eserlerini inceledi. Bu seyahat, sanatsal kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti. Rembrandt’ın etkisiyle, ayrıca İtalyan ve Alman ressamlardan ilham alarak romantik bir tarafa kaydı. Kutsal hikayelerden ve Goethe, Schiller, Byron ve Dante gibi şairlerin edebi eserlerinden ilham aldı.
Bu dönemde Scheffer, “Teselli Eden İsa”, “Çocuklar Arasında İsa” ve Goethe’nin “Faust”undan sahneler gibi eserler yarattı. Eserleri duygusal derinlikleri ve Rembrandt ile İtalyan ve Alman ustalardan ilham alan tekniklerin birleşimiyle dikkat çekiyordu.
Scheffer’in Son Dönemi ve Ölümü
1846’dan itibaren kariyerinin son döneminde, Scheffer öncelikle dini konulara odaklandı. Eserlerinde tarihsel doğruluğa sıkı sıkıya bağlı kalmak yerine ahlaki ve etik fikirleri vurgulamayı amaçladı. Bu dönemdeki bazı önemli eserleri arasında “Yakup ve Rahel”, “Rut ve Naomi” ve “Getsemani Bahçesinde İsa” yer alıyordu. Alegorik resimler de yaptı.
Ary Scheffer’ın eserleri yaşamı boyunca büyük saygı gördü, ancak zamanla unutulmaya başladı. Yine de, Scheffer’in duygusal ve hayal gücüyle dolu tarzı ile teknik becerisi, Fransız sanat tarihinde kendine sağlam bir yer edinmiştir.
