SON DAKİKA

Oyun

“Blood of Dawnwalker’ın anlatı kum havuzunda ve çift oyun tarzında”

Rebel Wolves, yeni RPG oyunu ‘The Blood of Dawnwalker’ ile oyun dünyasına iddialı bir adım atıyor. Mateusz Tomaszkiewicz’in Creative Director olarak görev yaptığı bu oyun, 14. yüzyıl Avrupa’sında geçen, hikaye odaklı açık dünya deneyimi sunuyor. Gamescom’da gösterilen yeni oyun görüntüleri, oyunculara birçok heyecan verici detay sunuyor.

Özgürlüğün Peşinde Bir Hikaye

Oyuncular, Coen isimli başkahramanı kontrol ediyor. Coen, bir vampir olma girişiminin başarısız olması sonucu, gündüz insana, gece vampire dönüşen bir karakter. Bu ikili yapı, oyunun kalbini oluşturuyor ve her formda farklı yetenekler sunuyor. Görevler, gündüz veya gece gerçekleştirilebiliyor; bu, oyunculara tamamen farklı deneyimler sunuyor.

Oyunun “narrative sandbox” (anlatı kum havuzu) mekaniklerinden biri, prolog bittikten sonra başlıyor. Oyuncular, Coen’in ailesini kurtarmak için 30 gün boyunca vakti yönetiyor. Önemli eylemler zaman ilerlemesini sağlarken, serbest dolaşım bu süreyi etkilemiyor. Zaman, bir kendi değerini koruyan bir para birimi gibi işliyor.

Bu anlatı kum havuzu, oyunculara hikayeyi kendi tercihlerine göre şekillendirme özgürlüğü tanıyor. Görevler, istenildiği sırayla tamamlanabilir veya tamamen atlanabilir. Zaman içinde öldürülen karakterler, olayları ve ilişkileri etkileyerek her oyun deneyimini farklı kılıyor.

Gündüz İnsan, Gece Vampir

Tanıtılan yeni görev, Coen’in yolculuğunun 8. gününde geçiyor. O zamana kadar, Coen’in güçleri belirgin bir şekilde artmış durumda. İlk olarak gece vakti Svartrau şehrinde vampir yetenekleriyle hareket ediyor. Shadowstep, kısa mesafelerde anında yer değiştirmeyi sağlıyor. Bu yetenek, hem savaşta hem de keşifte kritik bir rol oynuyor.

Coen’in, şehrin katedralini sızarak geçeceği bir görev mevcut. Burada, Brencis’in en güçlü müttefiki olan Xanthe ile karşılaşıyor. Zamanın oyundaki etkisini göstermek amacıyla, aynı görev gün ışığında yeniden oynanıyor. Bu seferki hedef, katedralin koruyucu azizi Saint Mihai’ye ait efsanevi kılıcı bulmak.

Coen, insan formundayken daha çok kılıç dövüşüne ve karanlık insani büyülere odaklanıyor. Dövüş dinamik ve hızlı; yönlendirilmiş saldırılar ve esnek bloklama ile oyuncular farklı zorluk seviyelerine hitap etme şansını yakalıyor.

Yaşayanlarla, Ölülerle ve Aradaki Her Şeyle Savaş

Rakipler alt edildikten sonra, Coen gündüz Svartrau sokaklarında dolaşıyor. Şehir, hayat dolu; insanlar, satıcılar ve caddelerde konuşan kalabalıklar, vampirlerin yönetiminde süren huzursuz yaşamı gözler önüne seriyor. Coen, katedralin içini ziyaret ediyor ve burada Brencis’in kontrolünü sağlamada kullandığı ilginç bir ritüel olan Blood Baptism (Kan Vafti) ile karşılaşıyor.

Tansiyon dolu bir diyalog sekansının ardından, kılıç bulma görevi devam ediyor. Bu sırada, başarısız bir vampir dönüşümünden doğmuş olan Muron ile karşılaşıyor. Muron, Coen gibi bir «Dawnwalker» değil, vahşi ve kararsız bir canavara dönüşmüş durumda.

Coen’in arsenalinde yer alan başka bir yetenek, Compel Soul, ona ölülerle konuşabilme imkanı tanıyor ve bu şekilde ipuçları toplamasına yardımcı oluyor. Gizli bir kripte ulaşmak istediğinde, Saint Mihai’nin tuhaf hikâyesini keşfediyor. Mihai, köylüler tarafından bir Dawnwalker olduğu anlaşıldığında, canlı canlı gömülmüştür. Gün boyunca aç kalan ve gece salgın haline dönen Mihai, Coen’e saldırarak güçlü yeteneklerini gösteriyor.

Eğer Coen, gece vakti Mihai ile karşılaşırsa, ona vampir formunda rastlayacak ve bu da tamamen farklı bir mücadele sunacak.

İzleyicilere bu 50 dakikalık örnek, ‘The Blood of Dawnwalker’ oyununun tasarımına dair derin bir bakış sunuyor. Her an, oyuncuların kararlarıyla şekillenen bir hikaye deneyimi yaşatacak. Oyun, 2026 yılında PlayStation 5 için piyasaya sürülecek. Coen’in yolculuğunda yer almak için şimdiden wishlist’inize ekleyebilirsiniz!

Düşüncenizi Paylaşın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Teknoloji Haberleri