Bruce McCallKanadalı sanatçı
Ülke: Kanada
|
İçindekiler:
- Bruce McCall’ın Biyografisi
- Erken Yaşam ve Kariyer
- Patlama ve Başarı
- Benzersiz Mizah Anlayışı ve Nostaljik Gelecek
Bruce McCall’ın Biyografisi
Bruce McCall, ‘The New Yorker’ gibi popüler dergilerde yaptığı çalışmalarla tanınan Kanadalı bir sanatçı ve çizerdir. Simcoe, Ontario, Kanada’da doğan Bruce, çocukluğunun büyük bir kısmını burada geçirdi. Çizgi roman endüstrisinin patlama döneminde büyüyen Bruce, çeşitli serilere olan hayranlığı ve kendi çizimlerini yapma isteği ile dikkat çekti. Erken eserleri, uzay keşfi, uzaylı karşılaşmaları ve o zamanlar fantastik ve muhteşem olarak kabul edilen muhteşem makinelerin ve teknolojilerin icadıyla olan ilgisini yansıtıyordu.
Erken Yaşam ve Kariyer
Bruce, duygusal olarak uzak bir babanın eşini ve çocuklarını terk etmesiyle aile içinde zorluklarla karşılaştı. Babası çocuklara pek de ilgi göstermedi ve Bruce, okulda spor yapma veya kavgaya karışma konusunda babasını sık sık hayal kırıklığına uğrattığını itiraf etti. Bruce, liseyi zorlukla bitirerek, henüz 1950’lerde evi terk etti ve Toronto’da ilk işini buldu; Ford Motor Company için araba eskizleri yaratıyordu. Bu iş, Bruce için sadece para kazanmak anlamına gelmiyordu, aynı zamanda yeteneklerine inanmak, bağımsız bir yetişkin olmak ve nihayet hoş olmayan çocukluğundan kaçmak anlamına geliyordu.
Patlama ve Başarı
Bruce’un kariyerinde önemli bir adım, New York’a taşınmasıydı; burada ‘National Lampoon’ dergisi için çizer olarak hızla iş buldu. ‘National Lampoon’ ile çalışmak o zamanlar sadece bir iş değil, Amerika’nın en ünlü mizahçıları tarafından tanınma ve ülke genelinde tüm komedi şovları ve dergiler için tonu belirleme fırsatıydı. Derginin tirajı çok büyüktü ve itibarı çok yüksekti. Birkaç yıl içinde Bruce McCall, Amerika genelinde tanınan bir isim haline geldi, çalışmaları gazetelerde yayınlandı. Toplumdaki ve Amerikalılardaki mizahı eleştiren çalışmaları şaşırtıcı derecede iyi karşılandı. İlk işi 1979’da ‘The New Yorker’ dergisinin kapağında yer aldı ve o zamandan beri Bruce, dergi için düzenli katkıda bulunan bir çizer ve çizer oldu. Çalışmaları sayısız kez kapağı süsledi ve onu ‘The New Yorker’ tarihinin en başarılı sanatçısı yaptı.
Benzersiz Mizah Anlayışı ve Nostaljik Gelecek
Bruce, başarılarına rağmen benzersiz mizah anlayışını ve karizmasını korumayı başardı. Bir konferansında Bruce, “Çocukluğumdan beri gelecek hakkında düşündüm,” dedi. “Ancak yaşlandıkça, insanlıkın sadece telefonlar değil, uçan arabalar ve uzay gemileri icat etmeleri gerektiğini unuttuğu gibi geldi.” Yeni yüzyılın başına gelindiğinde, Bruce’un 1950’lerin geleceğine olan inancı sarsılmıştı ve insanların rahat alanlarının ötesinde düşünme yeteneğini veya daha iyi bir gelecek için fedakarlık yapma kapasitesini yitirdiğine inancı kırılmıştı. Yarım yüzyıl önce insanların bilinçlerindeki değişimi tasvir etmek için Bruce, 20. yüzyılın en cesur fikirlerini temsil eden erken çalışmalarının bir sergisini yarattı; uçan arabalar, öğretmensiz okullar ve uzay yolculuğunu konu alan eserler. Bu tür yaratımlarının türünü “sahte nostalji” olarak adlandırdı; asla gerçekleşmeyecek bir geleceğin hayallerini temsil eder. ‘Faux Nostalgia’ adlı sergi, New York’ta düzenlendi ve popülerlik kazandı. Ayrıca bu eserleri popüler TED projesinde de sundu. Bruce’un diğer dikkat çeken çalışmalarından biri, ilkel insanların ateş keşfinden motorların ve ilk arabaların yaratılmasına kadar olan insanlıktaki ilerlemeyi gösteren kısa bir animasyon filmidir. Ancak, maalesef film, modern bir ofis çalışanının telefonuna bakarak yürürken yürüyen merdivenden düşmesiyle hüzünle sona erer. Bruce’a göre, bu insanlığın gerçek çöküşünü temsil eder, ne yazık ki gözlerimizin önünde gerçekleşen bir çöküştür.