Ekaterina Polyanskaya
Ekaterina Polyanskaya’nın Hayatı
Ekaterina Polyanskaya, eski bir model ve tanınmış bir tasarımcıdır. 1973 yılında doğmuştur. Modellik kariyerine “Red Stars” ajansıyla başlamış ve on yıl boyunca bu alanda çalışmıştır. Modellik yıllarında Givenchy ve Tiffany gibi markaların yüzü olmuş ve ünlü tasarımcı Valentin Yudashkin ile çalışmıştır. Ancak şu anda kendi şirketi “Feeric”in başarılı bir sahibi ve tasarımcısı olarak geniş bir tanınırlığa sahiptir.
Ekaterina Polyanskaya moda endüstrisine olan yolculuğuna 90’ların başında bir moda endüstrisi gözlemcisi tarafından yaklaşılmasıyla başladı. Birkaç ısrarlı denemenin ardından sonunda bir şans vererek, tanınmış figür Petya Listerman’ın da ortağı olduğu “Alexander Borodulin” moda evine katıldı. Bu ajans, Rusya’da saygın ajanslara manken temin eden nadir ajanslardan biriydi. Ancak Polyanskaya daha sonra Rusya’da şüpheli bir işletme olduğunun farkına vardı.
Eğitimi ve Kariyeri
Modellik kariyerinin yanı sıra, Polyanskaya oldukça eğitimli bir bireydir. Pedagojik bir kolejden mezun olarak “Hizmet İşleri” alanında uzmanlaşmış ve daha sonra Moskova Mimarlık Enstitüsü’nden (MARHI) “Peyzaj Tasarımı” alanında ikinci bir derece elde etmiştir.
Tasarımcı Polyanskaya‘nın moda markası “Feeric”, fiyatı 20.000 ile 80.000 ruble arasında değişen özel gece elbiseleri üretme konusunda uzmanlaşmıştır. Tasarımcı olarak başarılı olmasına rağmen, Polyanskaya sık sık modellik günlerini ve en son moda trendlerini özlemektedir. Ancak bir röportaj sırasında odak noktası Joseph Kobzon’un oğluyla evli olduğu dönem ve damadeliği deneyimi üzerineydi.
Aile Hayatı ve İlişkileri
Joseph Kobzon ile olan ilişkisi hakkında Polyanskaya, Andrei Kobzon ile tanıştığında ve birbirlerini tanıdıkça ilişkiye başladıklarını açıkladı. O zamanlar, Polyanskaya’nın onu çevreleyen zorlu 90’ların ortamında ayırt edici ve açık doğasıyla büyülendiğini belirtti. İki yıl boyunca ortak bir yaşam sürdürdüler, maddi zorluklarla karşılaştılar ve yemekler için ailelerinin desteğine bel bağladılar.
Boşanma kararını açıklarken, Polyanskaya ilişkilerinde gerçek aşkın olmamasını vurguladı. Bağlantılarının çoğunlukla arkadaşlık temelli olduğunu ve her zaman Andrei’ye destek olmaya, dinlemeye ve yardımcı olmaya hazır olduğunu fakat aslında mutlu olmadığını ve ilişkilerinde gerçek mutluluğun eksik olduğunu fark ettiğini açıkladı.