SON DAKİKA

Sanatçılar

Elsa Schiaparelli

Elsa Schiaparelli Biyografisi

Elsa Schiaparelli

Elsa Schiaparelli

Tasarımcı

Ülke: İtalya

Elsa Schiaparelli’nin Biyografisi

Elsa Schiaparelli, İtalyan bir moda tasarımcısıydı ve yeteneği, tuhaflığı ve zekası ile tanınıyordu. Her koleksiyonu bir heyecan yaratırdı ve hiçbir şeyin imkansız olmadığına inanırdı. Dünyanın en eski butiklerinden birini açmış ve sonradan “prêt-à-porter” modası olarak bilinecek temeli atmıştı. Adı bugün biraz unutulmuş olabilir, ancak 1920 ve 1930’larda, haute couture tasarımcıları arasında en ünlülerden biri olarak kabul ediliyordu.

Paris’te büyüyen Roma doğumlu Schiaparelli, yaratıcı çalışmalarını etkileyen entelektüel ve biraz tuhaf bir ortamda büyüdü. Ünlü bir astronom olan amcası Giovanni Schiaparelli, Mars’ta “kanalları” keşfeden kişiydi. Başarısız bir evlilik ve boşanmadan sonra genç, kararlı bir kadın olarak kızıyla birlikte Paris’te buldu kendini. Bir gün, Amerikalı bir arkadaşını ağırlarken, onun basit ama şık kazaklarını fark etti. Bu kazakları ören yakındaki bir Ermeni göçmen olduğunu keşfetti ve bu kadın Schiaparelli’nin ilk işbirlikçisi oldu. Birlikte, kazaklar ve elbiselerin modellerini geliştirdiler. 1927’de, beyaz bir kelebek şeklindeki bir fiyonkla süslenmiş siyah yün elbise gerçek bir keşifti.

Schiaparelli, spor giyimde çalışarak daha büyük başarı elde etti. “Strauss” mağazasından büyük bir sipariş aldı ve Paris’teki Ermeni toplumu, özellikle kadınlar, bu siparişi yerine getirmek için çalıştı. Bu sipariş Schiaparelli’ye ün getirdi ve arkadaşlık kurduğu Ermeni ailesi kendi triko fabrikalarını açabildi. Schiaparelli Evi, Rue de la Paix’deki üç küçük odada hayatına başladı. Yıllar geçtikçe, dünya bu yeri tanıdı.

Sanat ve Moda Harmanı

İlk kazak koleksiyonunda Schiaparelli, Afrika sanat motiflerini ve kübist sanatçıların eserlerini kullandı. Bir sonraki koleksiyonu herkesi şoke etti, çünkü denizcilerin dövmelerinden esinlenerek tasarımları yorumladı. Yılanlar, çapalar, okla delinmiş kalpler gibi figürler vardı. Aynı zamanda “balık kılçığı” desenini ve lateralliklerin resimlerini ve mayoları da içeren tasarımları örme kıyafetlerden ipeklere geçirdi. Schiaparelli, havacılığa olan tutkusunu da yansıtarak 1927’deki Charles Lindbergh’in Atlantik uçuşundan sonra, pilot tarzının dayanaklarını oluşturan seriler sergiledi.

Aralıklarla spor giyim üzerinde çalıştıktan sonra, Schiaparelli akşam elbiseleri yaratmayı denemeye karar verdi ve bu alanda da büyük başarı elde etti. Siyah krep kumaştan yapılmış basit, uzun kılıf elbise, arkaya bir eşarp saran beyaz ceketle kombinlenerek zarafetin simgesi haline geldi. Tüm terziler bu fikri bir şekilde taklit etmeye başladılar. 1934’te Schiaparelli, zenginlerin sosyal hayatının merkezi olan Place Vendôme’a taşındı. Burada, kendi tasarımlarının küçük serilerini satan, dünyanın en eski butiklerinden birini açtı. Butik, uzun eteklerle giyilen akşam triko elbiseleri, bluzlar ve takılarla kombinlenen giysileri sunuyordu. Gerçek mücevherler yerine takı takma fikri diğer moda tasarımcıları tarafından alay edilse de, müşteriler bunu çok sevdiler.

Sürrealist Bir Moda Dâhisi

Schiaparelli ayrıca sanatçılarla da yoğun çalıştı. Yazar, sanatçı ve tiyatro kişiliği Jean Cocteau, sanatçılar Salvador Dalí ve Kees van Dongen, fotoğrafçılar Horst P. Horst ve Man Ray ile çalıştı.

Schicparelli’nin sürrealizme olan hayranlığı çalışmalarını etkiledi. Özellikle şapkalarda yaptığı tasarımlar dikkat çekiciydi; lamba çanağı şapka, ayakkabı şapka ve teleskop şapka gibi. Kostümlerindeki cepler, Dalí’nin resimleri ve heykelleri ile ili

Düşüncenizi Paylaşın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Teknoloji Haberleri