Flexbar, Apple’ın Touch Bar’ına Rakip Olabilir
Flexbar, Apple’ın Touch Bar‘ının yerini alabilecek bir cihaz olarak öne çıkıyor. Bu yeni cihaz, Stream Deck ile karşılaştırıldığında ciddi bir rakip olma potansiyeline sahip. Ancak, yazılımının tam anlamıyla geliştirilmesi gerekmekte.
Touch Bar, MacBook Pro klavyesinin bir parçasıydı ve kullanıcılara verimlilik vaadi sunuyordu. Kullanıcılar, kısayolları veya ayarları kontrol eden bağlama duyarlı düğmelerle menüler arasında dolaşmak veya tuş kombinasyonlarını hatırlamak zorunda kalmadan daha fazla şey yapabileceklerini umuyorlardı.
Ancak, bu bileşen birçok kişi tarafından eleştirildi ve 13 inç MacBook Pro’nun sonrasında fiziksel fonksiyon tuşları ile değiştirildi. Şu anki Apple donanımında Touch Bar kullanılmıyor, bu yüzden benzer bir şey arayan tüketiciler başka alternatiflere yönelmek zorundalar. Burada akla gelen bilindik bir seçenek Stream Deck, ancak daha çok Touch Bar’a benzeyen bir arayüz arıyorsanız, Flexbar’a göz atmalısınız.
Flexbar’nın Tasarımı
Eniac tarafından üretilen Flexbar, bir OLED ekran ve alüminyum alaşımdan yapılmış bir kasa ile geliyor. Yaklaşık 10.8 inç uzunluğunda, 0.6 inç genişliğinde ve 0.3 inç kalınlığında olan bu ince yapı, Magic Keyboard ile hemen hemen aynı uzunlukta. Alüminyum kasa, Apple donanımları ile kolayca uyum sağlıyor.
Flexbar’ın kalbi, 2K AMOLED ekran. Bu ekran, 2,170 x 60 piksel çözünürlüğe sahip. Gerçek bir içerik görüntülemek için tasarlanmamış olsa da, dokunulabilir öğeler için yeterince büyük. Ekranın her iki ucunda yer alan ve görünür olmayan iki siyah alan, bir arayüz penceresini açma veya varsayılan “geri” butonu gibi farklı işlevlere sahip.
Ayrıca, yalnızca 71.7 gram (2.5 ons) ağırlığa sahip olduğu için MacBook Pro ile kolaylıkla taşınabiliyor. Ancak, bu cihazı kullanırken parmaklarınızı klavyeden yaklaşık yarım inç yukarı kaldırmanız gerekiyor. Masaüstü bir Mac kullanıyorsanız, Flexbar klavyenin üstünde bile daha düz bir konumda bulunacak.
Flexbar’ı Tasarlamak
Flexbar’ı kullanmanın yarısı donanım, diğer yarısı ise yazılım. Kullanıcılar, Flexbar’a her türlü yazılım butonunu eklemek için Flexbar Designer adlı uygulamayı kullanıyor. Bu uygulama sayesinde, farklı görevleri yerine getiren butonlar ekleyebilirsiniz. Örneğin, belirli bir HTML kodunu metin kutusuna yerleştiren bir makro butonu gibi.
Ayrıca, medya kontrolü, ekran parlaklığı veya ses ayarı gibi donanım yönetimi unsurları ve web sayfalarını veya uygulamaları açma butonları da oluşturabilirsiniz. Eklediğiniz butonları konumlandırmak oldukça kolay ve butonların görünümünü değiştirme konusunda çok fazla kontrol imkanı mevcut. Bir butonu daha geniş veya daha dar yapmak, kenar stillerini ve yazı stillerini ayarlamak da mümkün.
Flexbar yalnızca etkileşimli butonlardan oluşmuyor; veri görüntülemek için de kullanılabilir, örneğin CPU yükü veya RAM kullanımı gibi metrikleri gerçek zamanlı grafikler olarak görüntülemek mümkün.
Flexbar ile Kullanım Deneyimi
Flexbar kullanırken, diğer Apple cihazlarıyla benzer bir deneyim bekleniyor. Ekranın parlaklığı, yazılım butonlarını ve kaydırıcıları net bir şekilde gösteriyor. Hatta en küçük butonlara bile büyük parmaklarla bile dokunmak kolay. Ancak bazen klavye kablosunun Flexbar’ın yerini değiştirmesi sorun yaratabiliyor.
Dokunma işlemi, hafif bir titreşim ile geri bildirim sağlıyor. Ayrıca, düzenli eylemlerde oldukça hızlı tepki veriyor, bu da kullanıcı deneyimini artırıyor.
Flexbar, Apple’ın Touch Bar kadar entegre bir yaklaşım sunmasa da, sunduğu kısayollarla kullanıcıların işlerini kolaylaştırmayı vaat ediyor. Yine de, hedef kitle için kolaylık sağlamak adına yazılım geliştirmeye devam edilmesi gerekiyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Flexbar, kullanıcılara oldukça fazla verimlilik artışı sağlıyor. Ancak, yazılım kısmında daha fazla geliştirme yapılması gerekiyor. Kullanıcılar için ilk ayarlar konusunda zorluk yaşanabilir. Ayrıca, hafifliği sebebiyle kablo ile hareket etme sorunu da yaşanabiliyor. Ancak, bu bir eksiklik değil; gelecekteki yazılım güncellemeleri ile bu sorunların çözülebileceği umuluyor.
Bugün itibarıyla, Flexbar’ın Kickstarter kampanyası devam ediyor ve bu proje 149 dolardan başlayan destek paketleri ile satın alınabiliyor. Ürünün satış fiyatı ise 179 dolar olarak belirlenmiş.