Francois-Xavier Fabre
Fransız tarih ressamı
01.04.1766 tarihinde doğdu ve 
Fransa‘da yaşadı.
François-Xavier Fabre’nin Biyografisi
François-Xavier Fabre, Fransız tarih ressamı olarak bilinir. Sanat eğitimine Guillaume Coustou’nun rehberliğinde başlayan Fabre, daha sonra ünlü neoklasik ressam Jacques-Louis David’in öğrencisi oldu.
Erken Başarı ve Burs
1787’de, Fabre “Zedekiah’ın Çocuklarının Cinayeti” adlı tablosuyla Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nden prestijli bir burs aldı. Bu başarı, ona Akademi bursu olarak Roma’ya seyahat etme fırsatı verdi, burada yeteneklerini geliştirdi ve şehrin zengin sanat kültürüne daldı.
Roma’daki Zorluklar ve Napoli ile Floransa’ya Taşınma
Ancak, Fransız Devrimi ve papalık hükümeti arasındaki politik gerilimler nedeniyle Roma’da zorluklarla karşılaşan Fabre, 1793’te Napoli’ye taşınmaya karar verdi. Napoli’den ayrıldıktan sonra Floransa’ya yerleşti ve tarihî tablolar ve manzaralar üzerine çalışmaya odaklandı.
Florense’de zaman geçirdiği süre boyunca, Fabre şair Vittorio Alfieri ile yakın bir dostluk kurdu. Ayrıca, İskoçya Prensi Charles Edward Stuart’ın dul eşi olan Albany Kontesi ile derin bir bağ kurdu. Kontes, vasiyetinde Fabre’a, Alfieri’nin değerli el yazmaları da dahil olmak üzere tüm mal varlığını bıraktı. 1826’da Fabre, İtalya’daki zamanında biriktirdiği geniş sanat koleksiyonu ve kütüphanesiyle doğum yeri Montpellier’e geri döndü.
Mirası ve Katkıları
Fabre’nin Montpellier şehrine yaptığı sanat koleksiyonu ve kütüphanesinin bağışı, özel bir müzenin kurulmasına neden oldu. Müze, onun sanatsal başarılarına ve kültürel eğitim merkezi olma niteliğine sahip oldu. Ayrıca Fabre, Montpellier’de bir sanat okulu kurdu ve hayatı boyunca desteklemeye devam etti.
Sanat ve eğitim alanındaki katkılarından dolayı 1830’da baron unvanı alan Fabre’nin eserlerinin çoğu, Montpellier’deki Fabre Müzesi’nde bulunmaktadır. “Neoptolemus ve Ulysses’in Philoctetes’in Oklarını Çalması” adlı dikkate değer bir tablosu ise Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
François-Xavier Fabre’nin disiplinli bir çizimci ve Jacques-Louis David’in pseudo-klasik tarzının takipçisi olarak sanatsal mirası, dünya çapındaki sanat tutkunlarını hala etkilemeye devam ediyor.
