Frank Stella’nın Hayatı
Frank Stella, Amerikalı bir sanatçı ve post-boyalı soyutlama ustası olarak tanınır. Malden, Massachusetts’te 12 Mayıs 1936’da doğan Stella, resim öğrenimine Massachusetts’deki Phillips Academy’de 1950-1954 yılları arasında başladı. Daha sonra 1954-1958 yılları arasında Princeton Üniversitesi’nde tarih okudu.
Çalışmalarını tamamladıktan sonra Stella, genellikle New York City’de yaşadı ve kendisini desteklemek için başlangıçta çizimci ve tasarımcı olarak çalıştı. 1950’lerin sonunda Stella’nın belirgin tarzı şekillenmeye başladı, özellikle “siyah resimler” serisinde. Bu eserler, dar beyaz aralıklarla ayrılmış siyah şeritlerle dolu yüzeyler içeriyordu. Bu dönemde Stella, bu şeritlerin düzenlemesi konusunda deneyler yaparak, saf görselliğin keşfine odaklandı.
Stella, 1959 yılında, önemli bir New York galeri sahibi olan Leo Castelli’den büyük destek gördü. Bu destek, Stella’nın kariyerini ileri taşıdı. Kısa süre sonra, 1960 yılında, metalik tonlara benzeyen renklerle boyanmış şeritleri içeren “alüminyum” ve “bakır” resimlerini yarattı. Sanatsal gelişimi kapsamında, Stella geleneksel dikdörtgen formatlardan uzaklaşarak, ‘L’, ‘T’ veya ‘U’ harflerinde ‘şekilli tuvaller’ oluşturdu.
1971 yılında Stella, “Polish Villages” serisiyle, özellikle Holokost anısından ilham alarak tarihsel temalara yöneldi. Bu konuyu, ahşap sinagog çatılarını anımsatan, dokusal olarak inşa edilmiş temsil olmayan kabartmalarla ele aldı. Zamanla, Stella’nın “Concentric Squares” (1983’ten itibaren) gibi serilerinde, canlı polikromiye giderek artan bir vurgu oldu.
1970’lerin ortalarında Stella, 1976 yılından itibaren “Exotic Birds” serisinde görüldüğü gibi, gemi yapım şablonlarını kullanarak karmaşık bir şekilde kavisli resimler oluşturmaya başladı. Daha sonra, bu kompozisyonlara çelik boruların kesilmesi ve tel örgülerin dahil edilmesi gibi kabartma unsurlarını dahil etti. Stella, konstrüktivizmi andıran, 1982-1984 yıllarında El Lissitzky’nin grafik çalışmalarına dayanan sayısız planar (litografik) ve kabartma varyasyonlarını üretti.
Frank Stella’nın sanat kariyeri, geleneksel formların ve kavramların sınırlarını sürekli zorlayarak soyutlamayı inovatif bir şekilde keşfetmesiyle doludur.