Gerhard Dorn
16. yüzyıl Belçikalı filozof, çevirmen, simyacı, hekim ve kitap tutkunu
İçindekiler
Gerhard Dorn’un Hayatı
Gerhard Dorn, 16. yüzyıl Belçikalı bir filozof, çevirmen, simyacı, hekim ve kitap tutkunuydu. Paracelsus’un en büyük destekçilerinden biri olan Dorn, onun eserlerinde en iyi felsefeyi ve en Hristiyan düşünme biçimini bulduğunu iddia etti. Diğer zamanındaki simyacılardan farklı olarak Dorn, pratik laboratuvar çalışmalarına daha az önem veriyor ve insan zihninin teorik çalışmasına odaklanıyordu. O dönemde yaygın olan skolastik eğitimi eleştirdi. Dorn, birçok simyacı gibi, materyal dünyayı vurgulayan Aristoteles felsefesine düşmanca bir tutum sergiledi. Simya sanatını öğrenmek için Aristoteles’in felsefesini değil, gerçeğe götüreni öğrenmek gerektiğini savundu.
Erken Yaşam ve Eğitim
Gerhard Dorn’un erken yaşamı ve 16. yüzyıl diğer tarihi figürleri hakkında bilgiler oldukça kısıtlıdır ve muhtemelen araştırmacılara sonsuza dek kaybolmuştur. Mechelen’de, şu anda Belçika’nın Antwerp Eyaleti’nde doğmuştur. Dorn, İsviçre’li bir hekim ve simyacı olan Adam von Bodenstein’ın öğrencisi oldu ve ilk kitabını ona adadı. Kendi eserlerini 1565 civarında yayınlamaya başladı. Eseri “Chymisticum artificium”un başlık sayfasında, kişisel bir sembol olan “Monas Hieroglyphica”yı kullandı. Bu sembol, başka bir ünlü ezoterikçi ve astrolog olan İngiliz matematikçi John Dee’ye aitti ve o dönemin İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in danışmanıydı. Paracelsus’un efsanevi takipçisi olan von Bodenstein ile birlikte, Dorn birçok Paracelsus el yazmasını kurtarmaya ve ilk kez yayınlamaya katıldı. Aynı zamanda bu eserleri Latincede Basel’deki bir yayıncı olan Pietro Perna için çevirdi. 1570’lerde Basel’de yaşarken bu eserleri yayınladı. Erken 1580’lerde Gerhard Dorn, Frankfurt’a taşındı ve 1584 yılında elli yaşının üstünde bir yaşta hayata veda etti.
Felsefi İnançlar ve Eserleri
Dorn, Paracelsus’a sıkı bir destekçi olarak, onun eserlerinde en iyi felsefeyi ve en Hristiyan düşünme biçimini buldu. Pratik laboratuvar çalışmalarından ziyade insan zihninin teorik çalışmasını değer veriyordu ve zamanının skolastik eğitimini eleştirdi. Diğer birçok simyacı gibi, Dorn, materyal dünyaya odaklanan Aristoteles felsefesine karşı düşmanca bir tutum sergilediğini belirtti. Gerçek anlamda simya sanatını öğrenmek için Aristoteles felsefesini değil, doğruya götüreni öğrenmek gerektiğini söyledi.
Dorn, dini Reformasyon sonrası ve Paracelsus’un eserlerinin ortaya çıkmasından sonra tıp alanında olduğu gibi eğitim alanında da reformların gerekliliğine inanıyordu. Üniversitelerin, mistik ve ruhsal bir “bilim”e ihtiyacı olduğunu; buna aşk felsefesi adını verdiği bir bilim diyordu. Bu radikal teolojik kuram, insanların değil Tanrı’nın kurtarılmaya ihtiyacı olduğunu iddia etmekteydi. Alkimya işini insanlar değil, Tanrı’nın kurtuluşunu getiren iş olarak tanımladı. Dorn’un yenilikçi önerileri, Hristiyan ortodoks inananlar tarafından aşırı derecede sapkın olarak görüldü ve o dönemde İspanyol Engizisyonu dahi daha az suçları bile sert bir şekilde cezalandırıyordu.
Dorn’un başlıca eserleri, “Theatrum Chemicum”un ilk cildinde yer almaktaydı. Psikolog Carl Jung, Dorn’un eserlerine büyük ilgi gösterdi ve sıkça alıntı yaptı. Jung, 1928’deki Hindistan seyahati sırasında Dorn’un başlıca eserlerini yanında götürdü.